İstanbul'a 1989'un sonbaharında geldim. Gerçekten sürpriz bir geliş oldu benim için. Ve de kendimi İstanbul'un yoğun toplantı trafiği içinde buldum. Bir "taşralı"nın İstanbul'da toplantılarda merhaba diyebileceği birkaç kimse bulabilmesi en az on sene sürer. Gerçi "kişisel çözünürlük" derecesi ile ilgilidir bu süre ama, en iyimser bir yaklaşmayla bu süre yine 7-8 yıldan aşağı düşmez. Benim bu sürem on yılı da geçti. 14 yıldır binlerce toplantı, kokteyl, kokteyl prolonge, yemek, konferans, seminer, miting kongre, zirveye katıldım. Ve tanınma duvarını uzun yıllar aşamadığım için bende yeni bir kabiliyet, ya da meslek diyelim gelişti. "Toplantı analistliği!" Arama rahatsız etmedi Eh yüzlerce toplantı da kenarda kalan bir "taşralı" iseniz bu meslek sizde de gelişir. Gerçekten yüzlerce toplantıyı özellikle kokteyl tarzı olanlar ağırlıkta olmak üzere gözlemledim yıllardır. Ve katıldığım toplantının kritiğini yapmak alışkanlığı bende yer etti. İşte bu tecrübe ışığında yılın nikahı! olarak günlerce medyayı meşgul eden pazar günkü toplantıyı da değerlendirdim. Hasret gidermek de mümkün olan düğüne giriş, gayet medeni ve samimi ölçülerde gerçekleşti. Herkes arandı ama emniyet görevlileri sanki düğün evi mensubu imişcesine nazik ve hoşgörülü idiler. Özellikle çeşitli kesimlerin bir mozayiğinden oluşan davetlilerin, her çeşidinin beden dillerini okumaya büyük gayret sarfettim. En ekstrem uçlara mensub oldukları kıyafetlerinden anlaşılan davetlilerde bile bir huzursuzluk hissetmedim. İnsanların birbirlerine anlık bakışlar fırlatmaları bu tür toplantılarda olağandır. Bu toplantıda gözlerde böyle bir imaya rastlamadım. Sadelik ve samimiyet Anadolu'da bu tür toplantılarda hep rastladığımız "Yunus Emre" vari hoşgörü bu toplantıda da hakimdi diyebiliriz. Bilal Bey ve Reyyan Hanım sadelik ve samimiyetin sembolü idiler adeta. Beden dillerinde hiçbir yapmacıklık ve kibir belirtisi tespit edemedim. Dünürlerden bir tarafı Başbakan, şahitlerden ikisininde misafir başbakan olduğu ve yaklaşık 14 bin kişinin katıldığı bir törenle evlenen iki gencin beden diline bu durumun yansımaması zordur. Başbakan ve zarif eşi herzamanki tabiî hallerinde idiler. Ancak Emine hanım birazcık heyecanını bastıramadı. Dünür hanımın daha bir oturaklı olduğunu gözlemledim. Bilal Bey'in gelin hanım yönünden olduğu kadar yani anne babası yönünden de şanslı olduğu söylenebilir. Toplantı'nın rahat bir ortama kavuşmasında İtalya Başbakanı Berlusconi'nin Avrupaî davranış tarzında katkıda bulunduğu söylenebilir. Çünkü avrupalılar insanların kıyafetleri ile değil yüz, mimik ve jestleriyle değerlendirirler. Törenin sonuna doğru alaturkalığımız biraz hissedildi. Bunun ilk göstergesi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının biraz uzunca olması oldu. Nazar boncuğu finalde Finalde tebriklerin kabulu sırasındaki düzensizlik toplantının gerçek nazar boncuğu oldu. Düğün sahiplerini kapıya doğru alıp davetlileri düzenlemek mümkündü, bu yapılmadığı için ezilme tehlikesi yaşayanlar bile oldu, bu yüzden bendeniz de tebrik kuyruğunda yerimi alamadım. Ayrıca meşhur nikahın şekerinden de bu yüzden mahrum kaldım. Her davranışı ile milletin yüreğine su serpen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Hilmi Özkök, bu nikah törenine de zarif bir çiçekle katılma nezaketi göstererek gönüllere daha bir yerleşti. Aynı binadaki insanlık için gerçekten önemli bir toplantıyı açmak için bulunan Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer'in yarım saatçiğini de ülke insanının her kesiminin temsil edildiği toplantıya ayırarak toplumsal barış ve uzlaşıya küçük bir katkıda bulunmayı neden düşünmediğini salonda görüştüğüm birçok kişi seslendirdi. İşte böyle nasıl buldunuz yeni mesleğim "toplantı analistliği"ndeki başarımı?