Yük paylaşıldıkça hafifler

A -
A +

Suudi Arabistan'a 1987 yılında umre yapmak üzere gitmiştim. Uzun ve heyecanlı bir havaalanı macerası yaşamıştık. Aldığımız vizenin günü üç gün geçmiş olduğu anlaşılınca havaalanında 18 (onsekiz) saat süren bir mücadelenin sonunda o zaman Riyad Başkonsolomuzun özel ilgisi ve bizzat havaalanına gelerek ilgilenmesiyle 7 günlük özel izin alarak umre yapabilmiştik. İşte bu havaalanı macerası esnasında haki elbiseli ve omuzunda bir yıldız olan muhtemelen bir komiser Suud'lu, kendisine bizden bahsederek "Bu Türklerin (Etrak'ınTürkün çoğulu olduğunu o zaman öğrenmiştim) vizeleri yok" diyen bir polis memuruna bizi işaret edek "Türk! Half riyal!" deyivermişti. Yanımdaki arkadaş Fransızca bildiği için anlamamıştı. Benim canım sıkılıp ayağa fırladığımı görünce beni tutmuş ve "Tartışmanın bir faydası olacaksa, devam edelim" demiş ve beni yatıştırmıştı. Herhalde anladınız "Türk'ün değerinin yarım riyal olarak biçildiğini." Tabiatıyla bir tek kendini bilmezin koca bir milleti temsil etmesi düşünülemez. Ama bazen de toplumsal refleksler bazı genel düşünüş eğilimini aksettirir. Sevindirici bir gelişme Bunu niçin anlattım. Son zamanlarda Suudi Arabistan'da demokratik hayata geçişin ilk kıpırtıları sayılabilecek birtakım fikir ve hareketler söz konusu. Bu çok sevindirici bir durum. Ancak böyle bir gelişmenin ışığında Suudi Arabistan halkı Türklerin onlara kötülük yapma niyetinde olmadıklarını değerlendirebilir. Aynı şekilde çevre ülkelerle de Suudi Arabistan devletinin ilişkilerini ve normal olduğu söylenemez. Durum böyle olunca Müslümanların milyonlarcasının her yıl yaptığı hac ibadetini rahat yapmaları mümkün olumuyor. Çünkü bu organizasyon Suudi Devletinin imkân ve kabiliyetinin sınırlarını zorlamaktadır. Üstesinden gelmek mümkün... Bu işin üstesinden belki uluslararası İslâmi bir teşkilat ile gelmek mümkün olabilir. Bu teklifimle Suudi Arabistan'ın iç işlerine karışmak gibi bir derdim yok. Ayrıca bu uygun bir davranış da olmaz. Ancak sadece hac mevsimine münhasır olmak üzere çeşitli ve gönüllü ülkelerin katılımıyla Müslümanların daha emniyetli bir şekilde hac yapmaları düşünülebilir. Böylece bütün Müslümanlarca kutsal olan beldelerde İslam kardeşliğinin ve yardımlaşmasının bir örneği ortaya konabilir. Belki o zaman her yıl daha çok Müslüman daha mütevazı bütçelerle hac yapma imkânına da kavuşabilir. Biliyorum çok çetrefil bir konu. Ama düşünmek ve arzulamak da yasak değil ya...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.