Zaten ayıp etmişiz!

A -
A +

İnsan olan herkesin yüreğini yakan, acımasız bir katliamın yapıldığı günlerde İsrail'le bir de tank ihalesi imzaladık. Ve bütün basında bu ihalenin miktarı, nasıl ödeneceği, Ordumuzun gücüne ne katacağı, gerekli olup olmadığı tartışıldı. Bazı Politikacılar "ucuz politika" yapıp. "Bu ihalenin biraz geciktirilebileceğini", bazıları "Ben olsaydım imzalamazdım" havasını bastılar. Bazı kuruluşlar tank bile yaparız diye bildiriler yayınladılar. Bendeniz de oturup bu tankların modernizasyonu denilen işi neden kendimiz yapamıyoruza taktım kafayı. Demek ki teknolojik seviyemiz o kadar yüksek değil. Peki neden değil? Teknolojiyi üretemiyoruz. Nerede üretilir bu nesne? Üniversitelerde, Enstitülerde, Araştırma Geliştirme Merkezlerinde. Üniversitelerde neler oluyor? Liselerden farksız bir uygulama var. Bütün imkânlar binalara, odalara, masalara biraz da konusuna göre laboratuvarlara ayrılmış. Ama araştırmayı yapabilmek için döner sermaye yok. Aslında bu kısıtlı fonlarla, teknoloji üretecek projeleri desteklemek mümkün değil. Zaten öğretim üyelerinden "uslu çocuk" olmalarından başka bir şey istenmiyor. Yaramazlık yapmayanlar, hiçbir araştırma yapmasa, hiçbir buluşa imza atmasa da, masa başından salimen emekli oluyorlar. Araştırma enstitüleri de farklı değil. Özel sektörün kafa yorması gereken "AR-GE" (Araştırma Geliştirme) merkezlerinin durumu ne? Büyükçe şirketlerin daha ziyade tüketim mallarına yönelik araştırma geliştirme yaptıkları sınırlı bütçeli uygulamalar. Üniversite-Sanayi işbirliği yılların uzatmalı ve çözülemeyen konusu. Sonuçta bu tankları kendi imkânlarımızla halledemeyişimiz bizim için ayıp. Eh! Bu şartlarda orduya tank ya da tankların modernizasyonu gerekliyse onu kimden ve ne zaman atılan imzayla aldığımıza değil de, bu alışverişi doğru dürüst yapıp yapamadığımıza bakalım? Arafat'ın masasının üstündeki silah "Uzi" marka imiş ve İsrail malı imiş. O da uygun fiyata ve uygun bir zamanda almış olmalı. Ümit edelim, biz modern tanklarımızı, Arafat da suikast silahı olduğu söylenen, 'Uzi'sini kullanmak zorunda kalmasın. Ortadoğu'daki tüm "İnsan"lara barışa giden yolda sabır ve metanet diliyorum!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.