‘Duman Avcıları'

A -
A +

Bayram yaklaşıTelevizyondan duyuyorum: Güzel, etkileyici, cıvıl cıvıl bir marş bu. "Duman Avcıları..." Söz ve müziği Selçuk Alagöz'e ait olan marş odamıza iç açan bir ferahlık getiriyor, umut ve güven taşıyor yüreklerimize. Diyebilirim ki güne bu marşla başlıyoruz biz. Sigarayla savaşmak tek amacımız İçmeyiz içirtmeyiz duman avcılarıyız... Sigarayla Savaşanlar Vakfı'nın (0212 216 26 24 - Faks: 0212 216 26 22) çalışmalarını tanıtan programı her sabah oğlum hiç bıkmadan tekrar tekrar izliyor, izlettiriyor. Bu Vakfın şu güne gelişi herhalde kolay olmamıştır. Sorulsa karınca adımlarıyla yürüyüp kilometrelerce yol aldıklarını söyleyeceklerdir. Bugün bunca savaşın yapıcı sonuçları çabaların boşa gitmediğini gösteriyor. Vakıf Başkanı Ubeyd Korbey "Bütün işimiz sigarayla savaşmaktır. Çocuk ve gençlerin sigaraya başlamaması yaptığımız faaliyetlerin yüzde doksanını oluşturur" diyor. Bir de pasif içicilerin sigaradan zarar görmemesi yolunda çalışmalar yapıyorlar. Pasif içici sigara içmeyen fakat bulunduğu ortamda sigara içen birinden zarar gören kimseye deniyor. Buna göre Türkiye'de 100 bin kişinin 10 bini pasif içicidir. Demek ki bir sigara tiryakisi bilerek ya da bilmeden yanındaki yöresindeki insanlara, eşine, çoluğuna çocuğuna da zarar veriyor. Sigarayla Savaşanlar Dergisinden öğrendim bunları. Derginin yanında bir de Türk Kardiyoloji Derneğinin katkılarıyla basılmış Ulusal Kalp Sağlığı Platformu eki bulunuyor. Sigarayla Savaşanlar Vakfı başkan yardımcısı Ahmet Kavas, sekiz değerli üyenin imzasıyla hazırlanmış bir duyuru göndermiş. Vakıf bu mücadelesini Ulusal Kalp Sağlığı Platformu'yla birlikte yürütüyor. Sözünü ettiğim duyuruda düşündürücü, ürkütücü bilgiler sıralanıyor. Sigaranın zararını görmüş ve 16 yıl önce doktor tavsiyesiyle bırakmış biri olarak bu duyurudaki maddelerin bir kısmını sigara bağımlılılarına ben de duyuruyorum. "Dünyada 2000 yılında 4 milyon insan (8 saniyede bir kişi) sigaranın yol açtığı hastalıklardan erken yaşta öldü. Bunların yaklaşık 2.5 milyonu kalp ve damar hastalıklarından hayatlarını kaybettiler. Sigara bırakıldıktan 20 dakika sonra tansiyon ve nabız normale iniyor. 8 saat sonra kandaki oksijen normal düzeye çıkıyor. 24 saat sonra kalp krizi tehlikesi %25 azalıyor... Zaman aralığı büyüdükçe öksürük krizleri seyreliyor, akciğerler temizleniyor, akciğer kanserinden ölme tehlikesi azalıyor. Kalp krizi tehlikesi sigara içmeyenlerin seviyesine ancak 15 yıl sonra gelebiliyor. Sigarayla Savaşanlar Vakfı'nın gerçekleştirdiği işlerden biri Türkiye'de sigara reklamlarını yasaklatması... Halen toplu alanlarda sigara içilmesini men eden 4207 sayılı yasanın uygulanması için çalışmalarını sürdürüyor. Bir yakınım sigara içeceği zaman bazı kere "tabuta bir çivi daha çakalım." derdi. Sigaradan ölümü kabullenmişliği anlatan bu deyimin yanında bir de sigarayı dost olarak değerlendirmesi vardı ki bunu anlamak mümkün değildi. "Gam düdüğü" derdi sigara için. Aslında bu gam dağıtıcısı olmaktan ziyade herhalde dert çağırıcısı dert arttırıcısı idi. Ben de tiryakiliği geçmişte kalmış biri olarak sigaradan neler çektiğimi ve onu nasıl bıraktığımı bir yazımda dile getirmiştim, ama karar verdim; bundan böyle sigara konusuna zaman zaman yer vereceğim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.