AB gölgesinde düşünceler

A -
A +

AB rüzgarına kapılıp gittiğimiz şu günlerde düşüncelerimiz de AB ekseni etrafında dönüp duruyor. Tabii kuruntularımız ve endişelerimiz de... Fonda müzik destekli bir şarkı da hafiften hafife eşlik ediyor. "Kapıldık gidiyoruz şu AB rüzgarına/Ey ufuklar diyoruz, ne olacak yarında?" Birtakım köşe yazarları fobilerden ve paranoyalardan kurtulmamız gerektiği konusunda telkinlerde buluna dursunlar; Fransız halkı Türkiye'nin AB'ye girmesine karşıymış. "Türkler geliyor!" korkusu giderek diğer AB ülkelerinin halkları arasında yaygınlaşıyormuş. Biz, AB'de kendi içindeki korkuları yensin diyoruz ama medeniyeti kendi tekellerinde sanan batılı efendiler, kendi havayollarının uçaklarında hâlâ Türkleri karalayan "Geceyarısı Ekspresi" filmini göstermeğe özen gösterirlerken bu korku nasıl giderilir? *** Modernliği göstermelik renkli bir elbise gibi sırtına geçirmiş bizim Avrupa Yakası, içini boşalta boşalta, döküle saçıla batı koşusunu büyük bir coşkuyla sürdüre dursun; iki arada, iki derede kalmış Anadolu Yakası, kafası karışmış bir halde tedirgin ve endişeli... Nasıl olmasın ama? Batı Türkiye'yi kafada bölmüş! Baksanıza Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu Başkanı, Fransız Yeşiller Partisi Milletvekili Helene Flautre, müfettiş edasıyla gittiği Diyarbakır'da Türk milletinin gözüne baka baka: "AB, Diyarbakır'a özel önem vermektedir. AB yolu Diyarbakır'dan geçer. Diyarbakır Kürt Bölgesinin başkentidir" diyebiliyor. Öte yandan Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kuruluna bağlı olarak çalışan "Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar" grubunun hazırladığı azınlık raporunda ulus-devlet modeli yerine çok kültürlülük,gönüllü vatandaşlık esasına dayalı yeni bir Türkiye modeli öneriliyor. Bu modele göre "Türklük" değil, "Türkiyelilik" üst kimlik olarak benimseniyor. Başbakanlığa verilmeden önce basına sızdırılan bu rapor yüzünden haliyle ortalık karışıyor, birbiri ardınca tartışmalar başlıyor. Oysa etnik temel üzerine kurulmayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, simgeleri, sınırları, Türkiye Cumhuriyetinin hükümranlık hakları güvence altına alınmış olup her türlü tartışmanın üstünde ve dışında tutulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nın temel ilkelerine bağlı olup da gidişattan endişe duyanları "paranoyak" olmakla suçlayan, şimdilerle beş yıldızlı otellerde yemek sonraları onuncu yıl marşını söylemeyi bırakmış, (körü körüne) Avrupa sevdalıları, Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ndeki: "Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur" sözlerini unutmasınlar! *** Can Dündar cumartesi günkü yazısında annesinin ve Duygu Asena'nın ameliyat geçirdiğini yazıyordu. Geçmiş olsun diyor, her iki hastaya da acil şifalar diliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.