Antalya 41. Altın Portakal Film Festivali başlarken

A -
A +

Güzel ülkemizin gördüğüm, gezdiğim her şehrini o kendine özgü renkleriyle seviyor ve kendimi oranın bir parçası gibi hissediyorum. Şehirler vasıtasıyla sevgide bütünlüğe ulaşmanın hazzını yaşıyorum. Antalya'nın gönlümde müstesna bir yeri var. Yıllardır (özellikle eylül aylarında) deniz ihtiyacımı Antalya'da gideriyorum. Ekim başlarında da yarım veya bir saatlik deniz kaçamaklarının yanı sıra yine çok sevdiğim sinema heyecanını burada dolu dolu yaşıyorum. Kırk yıldır süregelen Altın Portakal Film Festivali entelektüel çevrelerde eksiklikleri ve uygulamalarıyla zaman zaman eleştiri konusu oldu ama elimizi vicdanımıza koyarak itiraf edelim; Yeşilçam'ın en kötü günlerinde bile sinemaya destek olması bakımından unutulmayacak bir vefa duygusunun çok samimi, iyi niyetli ve özverili bir göstergesi oldu. Türk Sineması kendi kendisinden umut kestiği dönemlerde bile Festivalin hazırlayıcıları umutlarını hep taze ve yüksek tuttular. Atalarımız: "Bir'i bilmeyen bin'i hiç bilmez" derler ya, bütün eksiklikleri ve kusurları bir yana, festivalin kırk yıl devam etmesinde katkısı olan herkesi kutlamak ve unutmamak gerekir. Azimle ve inançla sürdürülen hiçbir çalışma boşa gitmez. Bugün büyük yeniliklerle gündeme gelen, uluslararası arenaya taşınan 41. Altın Portakal Film Festivali süregelen çalışmaların, tükenmez bir inancın, her yıl biraz daha alevlenen coşkunun, sayısız tecrübelerin bir sonucudur. AKSAV'ın Genel Müdür Yardımcısı ve Film Festivali Genel Sanat Koordinatörü, değerli dostum Göksel Kumsal'la mayıs ayında yaptığım görüşmede bu yılki festivalin uluslararası boyutta hazırlandığının haberini almıştım.Yüreği insan sevgisi ve sanat aşkıyla dolu sevgili Kumsal'ın heyecanı beni de etkilemiş ve festivalin gerçekleştirileceği ekim ayını iple çeker olmuştum. Festivalin Cannes Film Festivalini model alarak uluslararası çizgiye taşınmasında şüphesiz Antalya'nın yeni Belediye Başkanı Menderes Türel'in büyük rolü var. Basından takip ettiğim kadarıyla Türel, büyük düşünen, azimli, kararlı ve genç bir yönetici. Öğretmenliğin verdiği bir güven duygusundan mıdır nedir, genç yöneticilerin iş başına gelmesinden çok bir memnunluk duyuyor, her şeyin daha iyiye doğru gideceğine dair bir inanç besliyorum. (Festival programının yoğun çerçevesinde kendisiyle görüşme imkanı bulabilirsem Türel ve çalışmalarıyla ilgili daha ayrıntılı haberler vereceğim.) Ekonomik cepheden düşünülecek olursa; yerli ve yabancı turist katılımının da sağlanacağı Antalya, 41. Altın Portakal Film Festivalinin Antalya turizmine de büyük bir katkı sağlayacağı kesin. Antalya artık sadece deniz, güneş ve kumuyla değil, uluslararası sanat festivalleriyle de tanınan bir dünya kenti... Böyle bir kentte oturmak bile başlı başına bir ayrıcalık diye düşünüyorum. Festival hakkında izlenimlerimi ayrıca yazacağım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.