Aspendos'ta Carmina Burana'yı dinlemek

A -
A +

Haziran geldiğinde, artık sınırını aşmış deniz özlemiyle Antalya'ya giderim. Kimileri denizi ördek gibi yüzmek, kimileri de engin ufuklara dalıp hayaller kurmak için sanatkârca sever der Peyami Safa. Ben her iki türlü de severim. Denizle iç içe olduğum zamanlar, benim en mutlu zamanlarımdır. Bu mutluluğa son yallırda bir de Aspendos'ta kendime müzik ziyafeti çekmek eklenince doğrusu keyfine diyecek olmuyor. Kışın bütün ağırlığını ve uyuşukluğunu üzerimden atıyorum. 12 Haziranda, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün Manavgat'taki Joy Long Beach otelinin havuzbaşında verdiği kokteylden sonra 11. Uluslararası Aspendos Opera ve Balesi Festivali, C. Orff'un meşhur Carmina Burana oratoryosu ile açıldı. Koskoca antik tiyatro yerli ve yabancı izleyicilerle hıncahınç doluydu. Kültür ve Türizm Bakanı Erkan Mumcu, açılış konuşmasını yaptıktan sonra, festivalin fikir babası, orkestra şefi Rengim Gökmen'e bir plaket verdi. Vefasızlıkların kol gezdiği ülkede sayın bakanın bu vefa jesti doğrusu övgüye değer. İzleyiciden de büyük alkış aldı. Sanatçıları da motive eden böylesi kadirbilirlikler zaten. Orkestra şefliğini Rengim Gökmen'in yaptığı Carmina Burana'nın olağanüstü icrası, güzel bir yaz gecesinde, tarihi bir ortamda dinleyicileri öylesine etkiledi ki dakikalarca ayakta alkışlandı. Soprano Bengi İspir Özgülder, tenor Ömer Yılmaz, bariton Kevork Tavityan defalarca sahneye davet edildiler. Akdeniz kıyılarında tatilin, deniz, güneş ve kumun tadını çıkaran yabancı turistlerin böyle görkemli bir sanat olayını yaşamaktan duydukları zevk ilk başıkta belli oluyordu. Carmina Burana'yı şimdiye kadar değişik mekanlarda defalarca dinledim. En çok Aya İrini'deki icradan etkilenmiştim. Ama Aspendos'ta dinlemenin zevki de bir başka. Bunda mekanın ve tarihin de etkisi büyük tabii ki. Bu yıl, onbirincisi yapılan, geçen yıl Avrupa Festivaller Birliğine üye olan, TSE kalite belgeli Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, İngiliz The İndependent gazetesi tarafından dünyanın 5'inci opera festivali seçilmiş. Her zaman söylerim, Devlet Opera ve Balesi, Cumhuriyetin başarı çizgisini her yıl yükselten yüz ağartıcı kurumlarından biri. Bunda tabii ki Devlet Opera ve Balesinin genç ve dinamik Genel Müdürü Remzi Buharalı'nın rolü büyük. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, daha önce basın beyanatlarında yerli eserlere ağırlık verileceğini söylemişti. Kokteylde yaptığım kısa bir sohbette kendisine bunu hatırlattım, bu kadar başarılı bir sanat kurumunun pekala evrensel boyutta yerli eserler de üretebileceğini söyledim. Sayın Bakan, azim ve kararlılık içinde sözlerimi tasdik ederek; "Önümüzdeki yıl niye bir yerli eserle çıkmayalım?" dedi. Bu söz, Operada ve Balede yeni ufuklar açılacağının somut işareti gibi geldi bana...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.