Aspendos'ta muhteşem açılış

Geçtiğimiz Cumartesi akşamı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün hazırladığı 8. Uluslararası Opera ve Bale Festivalinin açılışı Antalya tarihi Aspendos tiyatrosunda, ölümünün 100. yıldönümü anısına Verdi'nin meşhur eseri Aida operasının temsiliyle gerçekleştirildi. Ülkemizde opera ve balenin altın çağını yaşadığını, bu yıl sahneye konulan her yeni eserin başarı grafiğini yükseltmesi açısından bir öncekini aştığını çeşitli vesilelerle yazılarımda belirttim. Bu yazılarımın etkisiyle genç okuyucularımda başlayan opera ve baleye karşı ilgi ve merakın gittikçe geliştiğini bana gelen e-maillerden anlıyorum. Bütün opera severlerin Aspendos'taki bu açılışta bulunmalarını isterdim doğrusu. Tek kelimeyle muhteşemdi. Üstelik binlerce yıllık bir geçmişi olan tarihi mekanda bir yaz gecesi opera dinlemenin keyfi de bambaşkaydı. Sahnedeki sese tarih de kendi sesini katıyordu sanki. Aida rolünde Nilgün Akkerman, Firavun'un kızı Amneris rolünde Jaklin Çarkçı, Aida'nın Sevgilisi rolünde Boiko Zvetanov çok başarılı oldular ve büyük alkış aldılar. Gizemli ve çarpıcı bir atmosfer içinde aşkta sadakatin ve özverinin öyküsü olan Aida, olağanüstü sahneleri ve görkemli dekorlarıyla tarihi Aspendos'u hıncahınç dolduran seyirciye unutulmaz bir sanat şöleni yaşattı. Seyirciler arasında çok sayıda turistin bulunması ve onların ısrarlı alkışları sanat yoluyla kültür turizmine ne kadar etkili bir katkı sağlanabileceğinin somut göstergesiydi. Böyle büyük prodüksiyonu bu kriz ortamında nasıl hazırlayabildiklerini genel müdür Remzi Buharalı'ya sordum. Büyük ölçüde sanatsever sponsor kuruluşlardan destek aldıklarını, önümüzdeki yıllarda da bu işi devlete hiç yük olmadan kendi imkanlarıyla gerçekleştirmeyi planladıklarını söyledi. Ben işte genç yöneticileri bu yüzden beğeniyor ve desekliyorum. Ufukları geniş, heyecanları yüksek oluyor... Açılışta bir konuşma yapan Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın daha Aspendos'tan içeri girer girmez seyirci tarafından büyük alkış alması dikkatimi çekti. Sanata ve sanatçıya desteğiyle entelektüel çevrelerin takdirini ve sevgisini kazanan Talay'ı, gördüğüm kadarıyla halk da seviyor ve destekliyor. Festival boyunca Hırçın Kız, Hürrem Sultan, Zorba, Rigoletto, Kazak Devlet Opera ve Bale Tiyatrosunun hazırladığı Carmen, La Traviata, Belarus Cumhuriyeti Devlet Akademik Bale Tiyarosunun hazırladığı Spartacus gibi eserler temsil edilecek. Dünyaca sevilen popüler eserleri en iddialı bir biçimde temsil ederek büyük takdir toplayan Devlet Opera ve Balemizin yerli eserlere de yönelip bu ülkenin, bu toprağın sesini de dünyaya en iyi bir biçimde duyuracaklarına artık kuşkum yok.