Avrupa Birliği için kadın girişimi

A -
A +

Dışişleri Bakanı İsmail Cem tarafından AB Komisyonuna sunulan Ulusal Program, komisyon tarafından genel hatlarıyla olumlu karşılandı. Yapılan yazılı açıklamada: "Bu, Türkiye'nin modern demokrasiyi oturtması bakımından önemli bir başlangıç" denildi. İyi de, toplumu topyekun bir değişime uğratacak olan Ulusal Program ile ilgili bilgiler ve açıklamalar içeren haberlerin gazetelerde yayınlanmasına; televizyon kanallarında bu konuda tartışmalar, açık oturumlar yapılmasına rağmen, hâlâ kriz şoku içinde olan halk, UP'ye kayıtsız kalmağa devam ediyor. Ne Ayşanım, ne Fatmanım; ne Ahmet Efendi, ne Mehmet Efendi; ne de onların aklı bir karış havada çocukları, İbrahim Tatlıses'in aşklarıyla, Tarkan'ın yeni model rüküş saçlarıyla ilgilendikleri kadar ilgilenmiyorlar bu hayati programla. "Köşe dönmeci" planlar iflas etti. Şimdi "günü nasıl kurtaracağız"ın derdine düştü millet. Bırakın elli yıl sonrasını, artık yarınını bile düşünemiyor. Battı balık yan gider hesabı bir kör gidişin seline kaptırdı kendini. Programı gece gündüz çalışarak büyük bir özveriyle hazırlayan cici beylerimizin canı sıkılacak ama ne yapalım, halk cephesinde durum böyle. Oysa toplumun geleceğini etkileyen bu önemli programın kamuoyuna mutlaka ama mutlaka iyi anlatılması gerekiyor. Üniversiteler genelde olduğu gibi bu konuda da gayretsiz; halkı aydınlatmak için herhangi bir çalışma yapmıyor. Meslek kuruluşları kendi dertlerine düşmüş. Ancak Türkiye'nin en sağlıklı sivil toplum örgütlerinden biri olan Marmara Grubu Vakfı-İnsan İnsan Hakları Platformu, geçtiğimiz Pazartesi günü, "Avrupa Birliği İçin Kadın Girişimi" adı altında çok ciddi ve aydınlatıcı bir sempozyum düzenledi. Bülent Akarcalı, Doç. Dr. Nilüfer Narlı, Gürbüz Evren, İlhan Kılıç, Doç. Dr. Muzaffer Dartan, Ayfer Yılmaz, Işılay Saygın, Gönül Saray, Dr. Lale Aytaman, Mehmet Yıldırım, Faruk Yücel, Başaran Ulusoy, Necati Arıkan, Derya Sevinç gibi önemli konuşmacıların yer aldığı sempozyumda "Avrupa-Türkiye İlişkileri", "Avrupa Birliği İle İlgili Görüşler", "Avrupa Birliği İçin Hazırlık" konularında ilgi çekici görüşler belirtildi, tartışmalar yapıldı. Avrupa Birliğine katılmamızın her bakımdan ülkemiz için hayırlı olacağı görüşünün ağırlık kazandığı sempozyumda, çağdaş uygarlık düzeyine erişebilmemiz için Ulusal Programda hedeflenen reformların,Türkiye AB'ye girsin veya girmesin, ivedilikle yapılması gerektiği üzerinde duruldu. Sempozyumun sürpriz konuğu Avrupa Birliği Komisyonu Büyükelçisi Karen Fogg'tu. Gazeteci Ferai Tınç, kendisiyle katılımcıların huzurunda bir röportaj yaptı. Simultane tercümesi yapılan bu röportajda Fogg, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin gerçekleşmesi için çok çalışılması gerektiğini; gerek Türkiye'nin, gerek Avrupa Birliği ülkelerinin kamuoylarının bilinçlendirilmesi ve ikna edilmesinin şart olduğunu vurguladı. 2010'a kadar çalışanların yüzde 60'ının kadın olacağını belirterek: "Normal eğitim ve öğretimde kadınların üst düzeyde katılımının sağlanması yanında daha fazla kadının kaliteli işlerde çalışması önemlidir" dedi. Bu tür aydınlatıcı toplantıların ilgili diğer kuruluşlarca da yapılması için Marmara Grubu Vakfı-İnsan Hakları Platformu'nun hazırladığı bu sempozyum bir örnek olacaktır sanıyorum.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.