Başka bir dünya mı?..

A -
A +

Masamın üzerinde birikmiş gazetelere söyle bir göz atarken Milliyet'ten Ece Temelkuran'ın "başka bir dünyaya gidiş" ile ilgili yazısı dikkatimi çekti, baştan sona kadar dikkatle okudum. Temelkuran'ın dediğine göre küreselleşme karşıtlarının oluşturduğu "Dünya Sosyal Forumu" bu yıl, yerkürede yaygınlaşan savaş hastalığı ve tedavi yollarını görüşmek üzere Hindistan'ın Mumbai (Bombay) kentinde toplanacakmış. (Bu satırları yazmağa başladığımda toplantı gerçekleşmişti). Bu toplantıya büyük bir heves ve ümitle katılacağı anlaşılan yazar, alternatif olmak üzere: "Bir başka dünya çok mu uzak?" diye soruyor. İyimserlik şırıngasıyla cevabını da kendi veriyor: "Bu dünyayı insanlar kurdu. Demek ki başka bir dünya da kurulabilir." Mı acaba? 'İnsan'a onca güvenen ben, (belki yazılarımdan da anlıyorsunuzdur) bu güveni her gün biraz daha yitiriyorum. Çünkü; insanın küresel bir taktikle sinsi sinsi tüketilmekte olduğunu görüyorum. Bu gidişle ilerde bir makineye mi dönüşür; yoksa istenilen şekilde programlanan, beyni alınmış insan-öte bir yaratığa mı, bilemiyorum... Bu yüzden endişeliyim. Yeni dünyanın gücü elinde toplayan zalim efendileri, artık eski zaman savaşçılarına benzemiyor. Teknoloji, bütün imkanlarıyla onların ellerinde; bilim, emirlerinde; bilgi kaynağı tekellerinde... Tek göz olmuş gibi her şeyi anında gözetliyorlar. Ekonomik güç, en büyük kozları.. Emperyalist hırs yalnız dünyanın en ücra köşelerine kadar değil, uzaya kadar uzanmış durumda. Fuzuli diliyle diyeceğim şu ki; düşman kavi, tali zebun... Yeni milenyumun göz kamaştırıcı sahnesinde, akıl almaz oyunlarla manasından soyutlanan, öz değerlerini har vurup harman savuran, ekranlarda görünüp şöhret olmaktan öteye bir ideali kalmayan tükenmiş insan artık ne yapabilir? Açıkcası insan, hapı yutmuş görünüyor... Zalim efendilerden en ağır darbeleri yemekte. Ne ateşi taşıyacak gücü, ne dünyayı cennete dönüştürecek; barışı, dostluğu, kardeşliği hakim kılacak idealleri kalmış... Adeta bir piyon. Gittikçe tek tipe dönüştürülen bir robot. İstenilen renge boyanan bir bukalemun. Ancak, insana inancınız varsa daha güzel ve yaşanılır bir dünya düşleyebilir, hatta kurabilirsiniz. Mevcut karamsar tabloya rağmen insan için her zaman sönük ve zayıf da olsa bir ümit ışığı vardır. Tabii uyanıp kendine gelirse. Yok derseniz... Kıyamet üzerinde düşünmeğe ne dersiniz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.