Canda özür yoktur

Bu sözü ilk defa bir sohbet toplantısında ünlü psikolog Doğan Cüceloğlu'ndan işitmiş ve çok etkilenmiştim. Bazı gerçekler vardır, özünü bilirsiniz, hissedersiniz ama bunu kelimelerle ifade edemezsiniz. Biri çıkar, üç kelimeyle aydınlığa çıkarıverir her şeyi; Yunus Emre'nin kastettiği sözün hasıdır bu; hedefi ve yüreği onikiden vurur. Evet, canda özür yoktur! *** İtiraf ediyorum; 3 Aralık'ın "Özürlüler Günü" olduğunu bir okuyucumdan gelen mesaj dolayısıyla öğrendim. Bu yazı inşaallah sevgili okuyucumun gözünden kaçmaz. 3 Aralık'ta, TV kanallarının birinde tertiplenen özürlülerin sorunlarıyla ilgili bir tartışma programını yarıda yakaladım. Bir özürlü vatandaşımız isyanlardaydı.. "Ateş düştüğü yeri yakar" diyor ve şöyle devam ediyordu: "Özürlünün halini kimse anlamaz; anlamaya yanaşmaz. Sabancı'nın, Milli Eğitim eski Bakanı Köksal Toptan'ın da ilgisi özürlü çocukları olması sebebiyledir. Bize karşı ilgisizlik için ne diyelim? Halimizden anlamanız için siz de özürlü çocuk sahibi olun da görün mü diyelim?" *** Bağışlanma dileğiyle o özürlü kardeşimize şunları söylemek isterim: Biz (genelde) sevme özürlü bir toplumuz. Birbirimizi sevmiyoruz; sevmek için de bir istek duymuyoruz, haliyle çaba da göstermiyoruz. Her vesile ile dayatılan maddeci zihniyetle yüreklerimiz adeta buz kesmiş durumda. Bütün kanallarımız tıkalı... İçimizdeki sevgi kaynağı donmuş... Bir gün Allah'ın lütfuna erişip de bu kaynak gürül gürül sevgiyle dolup taşarsa, o tılsımlı güce, o insana en yakışan duyguya erişirsek... O zaman bilin ki, gerçek insan oluruz; sizin halinizi anlamaktan öteye size yoldaş oluruz; size göz, el ve ayak oluruz... Yönetim içindeysek hayatınızı en ince detaylarına kadar kolaylaştıracak bir düzen kurarız.. Komşunuzsak el ele tutuşuruz. Uzaktaysak, mesafeler aşarız. Özürsüz canları özürsüz canlara katarız; bir oluruz, beraber oluruz. Bizim için dua edin, yardım edin; bu sevgi özüründen kurtulalım. İnsan olalım, can olalım, bir olalım.