İtiraf ediyorum; (pek iyi bir huy değil ama) bir oyunu beğenmedim mi bir süre tiyatroya (operaya veya gösteriye) gitmek istemiyorum. Sezon açılışında gittiğim Madam Butterfly operasından sıkılıp da birinci perdenin sonunda evin yolunu tutunca kendi kendime bir süre (o kadar sevdiğim halde) operaya gitmeme kararı aldım. Giselle'in gala davetiyesi gelince bu kararımda direnemedim. Zihnim çok yorgundu. Değişik bir atmosfere ve bir müzik ziyafetine ihtiyacım vardı. Gittim. İyi ki gitmişim! Giselle görülmeğe değer bir estetik manzumesi. Beden diliyle anlatımın en güzel ve çarpıcı örneklerinden biri olan "Hırçın Kız"ı Antalya'da, Aspendos sahnesinde seyredip hayran kalmıştım. Bu yönden Giselle de çok başarılı. Modern balenin dramatik konuya sahip ilk romantik örneklerinden biri olan Giselle'in hikayesi ünlü yazar Henrich Heine'ın dişi vampirleri anlatan bir eserinden faydalanarak hazırlanmış. Konu içli bir aşk hikayesi... Aşıkların ayrılış serüveni özgün bir temel üzerine oturtulmuş. Sevgilisinin kendisine ihanet ettiği vehmine kapılan genç kız o kadar büyük bir üzüntüye kapılır ki buna kalbi dayanmaz, ölür ve dişi vampir olur. İki kere kullandığım bu vampir kelimesi sizi ürkütmesin. Bir İskandinav efsanesine göre "willi" diye anılan dişi vampirler, düğün gecesinden önce terkedilen kızların "ruh"larıdır. Yaşarlarken dans etme isteklerini tatmin edemedikleri için mezarlarında rahat uyuyamazlar. Böylelikle genç erkekleri gece yarısı yol kenarlarında beklerler ve onları ölünceye kadar dans etmeğe zorlarlar. Olayın devamı mı?... Tabii ki bunu seyirciye bırakıyorum. Oyunun en güzel bölümü; ikinci perdede Adolphe Adam'ın özgün müziği ve orkestra şefinin ustalıklı yönetimi eşliğinde gerçekleştirilen dişi vampirlerin görkemli dansları... İnsanı derinden derine etkileyen tablo sizi günün kaba ve yorucu gerçeklerinden sıyırıp gizemli, romantik, şiir dolu bir atmosfere sürüklüyor. Sizin kararınızı bilmem ama ben ikinci kere seyretmeyi düşünüyorum. Başta İstanbul Devlet Opera ve Balesinin yeni Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Suat Arıkan olmak üzere Giselle rolüyle Ayfer Zeren'i, Albrecth rolüyle Berk Sarıbay'ı kraliçe rolüyle Tatyana Egeli'yi ve görevlerini gönüllerini koyarak başarıyla yapan bütün ekibi kutluyorum.