Kozmik bakış

A -
A +

İnsanoğlunun ilk uzaya çıkışından beri hep merak ettiğim şey, astronotların dünyaya uzaktan bakarken ne düşündükleri, ne hissettikleriydi. Aylar önce üç boyutlu Uzay Yolculuğu filmini seyrederken sanal da olsa, bu tecrübeyi yaşadım. Uzay istasyonunun kabin penceresinden bir astronotun gözünden seyrettiğim mavi gezegene baktığımda ilk algıladığım şeyler "Derin bir sükûnet" ve "Bir"lik duygusuydu. Çok geniş bir bakış açısı ve yüksek bir bilinçle; sınırsız, ayrımsız bir âlemde insanoğlunun aynı kaderi paylaşmakta olduğunu, ancak bunun idrakini taşımadığını, gereksiz kavgalar ve didişmeler yüzünden bu âlemin tadını çıkaramadığını düşünmüştüm. Tabii bu benim gibi huzur ve barış yanlısı, temelinde adalet, şefkat ve merhamet duygusu bulunan yeni bir sistemin özlemi içinde olanların ihtiyaç duydukları yeni bir bakış tarzıydı. İktidar ve hırs peşinde olan siyasiler; söz gelimi Başkan Bush, İngiltere Başbakan Tony Blair gibi iktidar sahipleri bu durumda ne düşünürler, bilemem. Ancak, kaynayan dünyada kozmik bakış tecrübesi yaşamanın, hatta bu bakış tarzını devam ettirmenin gerekliliğine inanıyorum. Yoksa, mevcut durum içinde ıstırap arenası haline getirilen dünyanın, sürekli acılar çeken insanların kurtuluşu mümkün görünmüyor. Bilim ve teknolojinin hızla geliştiği, uzay açılımlarının söz konusu olduğu bir çağda "önce insan" sloganlarının havada kalışı, kapitalist sistem içinde bir meta gibi değerlendirilen insanın ihmal edilişi, çıkmazlara ve çaresizliklere terk edilişi öncelikli olarak üzerinde düşünülmesi; çözümler üretilmesi gereken hayati bir konu. *** Ünlü yazar Çetin Altan da, benzer kaygı ve düşünceler içinde olmalı ki; Milliyet gazetesinde yayınlanan bir yazısında, Picasso'yu etkilediği söylenen; alışılmışın dışında çarpıcı bir ressam olan Modigliani için "Uzaya gidebilmiş olmasını isterdim" diyor ve yazısına şöyle devam ediyor: "Henüz daha Uzay'a gitmiş bir ressamın, Uzay resimleriyle getirdiği bir yenilik yok Dünya'mızda... Şayet Modigliani Uzay'a gitmiş bir ressam olsaydı; Türkiye de dahil, tüm ülkelerdeki silahlı, nutuklu, dualı çatışmalı, övünmeli sürünmeli, yalanlı yalvarmalı yaşamlar da, kimbilir ne kadar değişik olacaktı... Değişik olacaktı, çünkü henüz Dünya'mız bir koşullanmalar dünyası. Modigliani gibi bir ressamın Uzay resimleriyle açacağı bambaşka bir pencere; bambaşka kuşkularla, bambaşka merakları gıdıklamaya başlayacaktı..." *** Zaman zaman basında çıkan haberlerden öğrendiğimize göre; uzayda koloniler kurma, uzaya seyahat projeleri yakın bir tarihte gerçekleştirilecekmiş. Zenginler daha şimdiden uzay gemilerinde yerlerini ayırtıyorlarmış bile. Ben, yalnız Modigliani'nin değil, zeka ve hünerleriyle çağa şekil verecek olan üstün yetenekli bütün sanatkârların, filozofların, yeni siyaset modeli arayışı içinde olan büyük liderlerin ve din adamlarının öncelikli olarak uzay seyahati yapmalarını isterdim. Yeni pencereler, yeni meraklar, insanın selameti için yeniden yapılanma düşünceleri...evet! Ama benim ille kazanılmasını temenni ettiğim şey; o derin sükûnet ortamında "Bir"lik duygusu ve bütün dar görüşleri; tabii ki alışılagelmiş şartları da aşan "Kozmik bakış" olgunluğu... Sizce hayal mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.