"Kullan, at" devri

A -
A +

Zamanı, geçerli olan modaya göre adlandırmağa alışmışız. Cilalı Taş Devri, Lale Devri, Komplolar Devri, Bilgisayar Devri falan filan... İçinde yaşadığımız zamana uyan ad çok var ama beni en çok etkileyeni "Kulan, at Devri" Çok düşündürücü ve sarsıcı... Bir gazetede okudum, Karim Rashid adında Mısır asıllı bir ABD'li tasarımcı, "Dünyayı Değiştirmek İstiyorum" başlıklı bir kitap yazmış. Aslında günümüzde birçok şeyden rahatsız olan, insanlık onurunu zedelenmiş olarak hisseden çok kişinin bilinçaltı veya bilinçüstü isteği bu; dünyayı değiştirmek... "Her şey niyetlere göredir" ya, bakalım Karim Rashid'in bu değiştirme isteğinden kasdı ne? Öncelikle yaygın kuralı veya geleneği çiğnemek. Söz gelimi; on yıl öncesinde sokakta giderken bir şey yemenin hoş karşılanmadığı Tokyo'da herkesin şaşkın bakışları altında sandviç yiye yiye gezmek... Daha sonra, yaşadığımız zamanı ve dünyayı olduğu gibi kabullenmemizi engellediği için "Nostalji"yi bütün bütün terketmek... İlerlemenin(!) önünde nostaljiyi en büyük engel saymak. Tüketim mekanizmasına uygun olarak; "Her şeyi en fazla beş yıl kullandıktan sonra kaldırıp atmak". Daha bitmedi... Doğayı sevmemek, tarihten nefret etmek, şiirin öldüğünü kabullenmek, Rashid'in dünya görüşünün ve yaşama felsefesinin temeli. Aslında kapitalizmin de özü bu değil mi? Her şey madde. Her şey kullanılıp kullanılıp atılacak bir nesne. İnsanı da bilmem kaç santimetre küplük bir kütle olarak değerlendirdiğiniz sürece mecburen o da kullanılıp atılmağa mahkum... Öyle ya A'dan Z'ye tüketici kesilmeden tam manasıyla nasıl yerleşebilir bu sistem? İnsan denilen varlık nasıl bir şeydir ki bütün zorlamalara rağmen 'izm'lere sığmıyor. İnsanoğlu, 'izm'den 'izm'e geçe geçe başı döndüğü halde, kendisini mutlu edecek bir yönetim biçimi kuramıyor. Çünkü; kendisini tanımıyor. Cemil Meriç'in dediği gibi 'izm'ler, insanın üzerine zorla geçirilen deli gömlekleri... İnsanlığının idraki içinde olan kişiyi tarihinden, kültüründen ve doğadan; haydi topyekun söyleyelim; manasından soyutlayabilir misiniz? İçindeki şiir duygusunu söküp atabilir misiniz? İnanma ihtiyacını engelleyebilir misiniz? Sevme duygusunu, vicdanını köreltebilirsiniz ama sevilme ihtiyacını yok edebilir misiniz? Bu sorulara evet diyebiliyorsanız; son kullanma tarihinizde kullanımdan düşmeyi onurunuza yedirebiliyorsanız, buyurun değiştirin bakalım dünyayı... Tabii son kullanım tarihiniz gelmeden önce değiştirebilirseniz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.