Kültür farklılığı

Yeni dünya düzenini programlayıp dünya ülkelerine dayatanlar farklı kültürlerde olanların bir arada barış ve uyum içinde yaşamalarının gelişmiş demokrasi gereği olduğu fikrini toplumlara empoze edip benimsetmeğe çalışıyorlar. Türk toplumu, tarihi süreç içinde, zaten bu olgunluk içinde olup farklı kültürlerde olanlarla gönül bağı kurarak barış içinde bir arada yaşamayı; hatta kaynaşmayı bir yaşam tarzı olarak benimseyip başarmış bir toplumdur. Onun için özellikle dış kaynakların onca tahriklerine rağmen alevi-sünni, Türk-Kürt, laik-antilaik ayrımcılığı ideolojik bazda fırtınalar estirse bile halk arasındaki gönül bağını koparmada başarılı olamıyor. Yunus Emre'nin deyişlerinde ifadesini bulan yetmiş iki millete bir göz ile bakma tavrı ortak vicdanda hükümranlığını sürdürüyor. Anladığım kadarıyla iktidar partisi de uyguladığı politikada bu konu üzerinde hassasiyetle duruyor. Hal böyleyken, Adalet ve Kalkınma Partisi içinde aynı ilkeleri benimsemiş Erkan Mumcu'nun Kültür ve Turizm Bakanlığıyla birlikte partiden istifa edişine bazı medya mensuplarınca yaşam tarzında kültür farklılığının sebep olarak gösterilişini (Mumcu'nun da bunu teyid etmesine rağmen) doğrusu yadırgadım. Erkan Mumcu'nun ailece görüştüğü popüler bir gazete yöneticisinin köşesinde ele aldığı bu kültür farklılıkları konusunda bir örnek dikkatimi çekti. Mumcu'nun eşi, İstanbul'daki bazı önemli iş adamları ve eşlerinin verdiği (Emine Erdoğan'ın da katıldığı) bir yemekte (daha önce hiç âdetleri olmadığı halde) davet sahipleri yemek duası yapmağa kalkmışlar. Erkan Mumcu'nun eşi tepkisini dua sırasında ellerini kaldırmayarak göstermiş. Buna niye tepki duyuldu, anlayamadım. Seçimlerde büyük hezimete uğrayan Anavatan Partisi'nden istifa edip de Adalet ve Kalkınma Partisi saflarına geçen sayın Mumcu ve eşi, o zaman (şimdi) şikayetçi oldukları farklılıkların farkında değiller miydi? Değillerdi denirse; buna büsbütün şaşırırım. Bir yandan farklı kültürde olanlarla bir arada yaşamanın gelişmiş bir demokrasinin gereği olduğunu savunacaksınız; öte yandan farklı kültürde oldukları gerekçesiyle ortaklarınızdan ayrılacaksınız. Bu, her şeyden önce bir Kültür Bakanı için makul bir mazeret olmuyor.. Bir müzikal: WEST SIDE STORY Yıllar öncesi nefis müziği ve Nathalie Wood'un unutulmaz oyunuyla gönülleri fetheden West Side Story isimli Amerikan müzikali İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü tarafından sahneye konmuş. Büyük bir emek ve çok geniş bir kadroyla hazırlanan müzikal, o eski ve özgün tadını veremese de hoş vakit geçirmek ve müziğini dinlemek için tercih edilebilir.