Kültür ve sanatı önemsemek

A -
A +

Tarihle yakından ilgilenenler bilirler; yönetimleri güçlü ve başarılı ülkeler kültür, sanat ve bilim alanında da parlak bir gelişme gösterirler. Onun için ben Türkiye'de her iktidar değişiminde, hükümetlerin önce kültür, sanat ve bilim konularındaki yaklaşımlarına ve icraatlarına bakarım. Olumlu bir düşünce ve seyir varsa umutlanırım. Çünkü insana verilen kıymetle kültür ve sanata verilen kıymet eş değerlidir ve bu birlikte değerlendiriliş bugün her zamankinden daha fazla hayati bir önem taşımaktadır. Öyle görülüyor ki yeni dünya düzeni diye dayatılan küreselleşme sürecinde ezilip gitmemek, emperyalist rüzgarlar karşısında savrulup dağılmamak ancak kendi kültür-sanatına sahip çıkıp onu evrensel boyutlarda zenginleştirerek geliştirmekle mümkündür. Her zaman söyledik ve söylemeğe devam ediyoruz; bizi biz yapan, bizi bize kaynaştıran; kendimize olan inancımızı pekiştiren güç; kültürümüzdür; manevi dünyamızı en anlamlı ve kalıcı çizgilerde aksettiren sanatımızdır. Eğer gerçek bir toplumsal kalkınma hamlesi başlatmak; dünya arenasında saygın bir varlık göstermek istiyorsak kültür-sanatımıza hak ettiği önemi vermek; yani özümüze bütüncül bir bakış açısı, bütüncül bir yaklaşımla sahip çıkmak zorundayız. Bu, öncelikli sorunumuz ve görevimizdir. Bu gerçek, bütün iktidar sahiplerince böyle biline! Ruhunu ve hafızasını kaybeden bir toplum var olmakta direnebilir ve ebediyet çizgisini yakalayabilir mi? Dünyanın en zengin kültürüne sahipken; ülkemiz somut kültür-sanat eserleri bakımından açık hava müzesi görünümü arzederken AKP (Başbakan sayın Erdoğan sakın alınmasın; nasıl Doğru Yol Partisi'nin kısaltılmışı DYP, Demokratik Sol Parti'nin kısaltılmışı DSP ise; Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de kısaltılmışı AKP'dir ve bu şekilde kullanışta bir kasıt yoktur) iktidarının Kültür Bakanlığı gibi çok önemli bir bakanlığı Turizm Bakanlığıyla birleştirmesinin esprisini anlamış değilim. Kültür-sanat eserleri, bu iktidar sahiplerince Turizm için göstermelik ve donmuş kalmış birer meta olarak mı algılanmaktadır? Gidişat kafalarda şu soruyu gittikçe derinleştirmektedir; AKP hükümetinin kültür ve sanat politikası nedir? Bu soruyu elektronik posta ile bana yönelten (dolayısıyla bu yazıyı yazmama vesile olan) okuyucum kusura bakmasın, ben de bilmiyorum. Ecevit hükümetinin en başarılı bakanlarından biri olan Kültür eski Bakanı İstemihan Talay zamanında Kültür Bakanlığının her türlü faaliyet ve icraatından haberdar olurdum. Edindiğim bilgileri, izleme fırsatı bulduğum faaliyetler hakkında izlenimlerimi siz okuyucularımla paylaşırdım. Ancak, şimdilerde Kültür Bakanlığı nerdedir, neler yapar, ne tür bir yapılanma içindedir, haberdar değilim. Gördüğüm kadarıyla AKP iktidarının basınla ilişkileri zayıf (veya önemsemiyorlar). Bakanlar derseniz, Olimpos dağına taht kurmuşlar gibi ulaşılmaz bir tutum içine giriyorlar. Bu durum, bana kültür-sanata önem vermezliğin bir uzantısı gibi geliyor...

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.