Kurtlar Vadisi Irak

Televizyon kanallarında gösterilen Kurtlar Vadisi dizisini seyretmedim. Ama çok püpüler olan ve meraklıları tarafından ilgiyle seydedilen bu dizi hakkında gerek konuşulanlardan, gerek yazılanlardan az çok bir fikir edindim. Bu yüzden olacak, Kurtlar Vadisi Irak filminin basın gösterimine büyük bir merakla gittim. Hem teknik, hem aksiyon açısından Hollywood filmlerini aratmıyor. Son zamanlarda atağa geçen Türk sineması için büyük başarı... Akabinde medyada filmin Amerikan aleyhtarlığı yaptığı şeklinde koparılan vaveylaya katılmıyorum. Hele bir TV kanalının filmi seyrettirdiği Amerikalı ailenin: "Filmde Amerikan aleyhtarlığı yapılıyor" diyerek salonu terk edişine bir anlam veremedim. Filmi seyretmeden önce de Amerikalılara karşı bir düşmanlığım olmadığı gibi seyrettikten sonra da olmadı. Aldığımız terbiyede temel unsur; insanları sevmektir. Bence; duyulan tepki, Amerika'nın Bush yönetimindeki siyasetine ve Irak'ı işgalinedir. Bu tepki Amerikan halkı içinde de vardır ve gittikçe artmaktadır. Bush yönetimi ve siyaseti, yalnız diğer dünya ülkelerinde değil; bizzat Amerikan halkı tarafından çeşitli şekillerde protesto edilmektedir. Bu bakımdan Polat rolünü oynayan Necati Şaşmaz'ın: "Kendini eleştirebilen Amerikalı bu filmi beğenir. Bu filme olumsuz olarak bakacak olan Amerikalılar kendilerini eleştirmekten açınanlardır. Ülke politikalarının doğurduğu sonuçları gözardı etmeyen Amerikalılar ise Kurtlar Vadisi Irak'ı beğenecekler" şeklindeki değerlendirmesini yerinde buluyorum. Filmde gösterilenler, "Gece Yarısı Ekspresi" filminde olduğu gibi (Türkleri karalamak amacıyla) yalanlar üzerinde kurulmamıştır; gerçeklerden alınmıştır. Büyük eleştiriler toplayan şiddet, bizatihi yaşanan gerçeklerdir. Bazı eleştirmenler filmde şiddet uygulayan Amerikan askerlerinin resmedilmesini abartılı buluyorlar ama askerlerin metal müzik ve özel itimle birer şiddet mekanizması haline getirilmeleriyle ilgili olarak basında yayınlanan haberleri ve fotoğrafları hatırlamınızı; ayrıca bugünlerde gösterime giren Jarhead isimli Amerikan filmini görmenizi tavsiye ederim. Filmin en ilginç tiplerinden biri olan tarikat şeyhi, barışçı; kendi toplumunun öz eleştirisini yapabilen; intihar saldırılarını ve her türlü şiddeti kınayan mesajlarıyla İslamın doğru anlaşılması açısından çok dikkat çekiciydi. Kurtlar Vadisi Irak için Türk milliyetçiliğini kamçılıyor şeklindeki söylemleri de abartılı buluyorum. filmin gerek tezkerenin Meclis'ten geçmemesi, askerlerimizin başına çuval geçirilmesi olayı; gerek AB'nin ayatmaları sırasında incitilen milli gururu yükseltici rol oynadığını, "Polat" tiplemesinin boşlukta sallanan gençliğe bir kahraman modeli olarak moral verdiğini kabul etmek gerekir. Polat'ın çuval intikamını almak istediği Amerikalı yetkilinin söyledikleri kendi politikalarımızı eleştiri açısından üzerinde durmağa değer. "Irak politikanızın içine ettik. Yani, buna alınmadınız da başınıza geçen iki çuvala mı alındınız? Neye alındığınızı söyleyeyim. Birleşik Devletler son elli yıldır size para ödüyor, donunuzun lastiğini bile biz gönderiyoruz. Neden bir şey üretmiyorsunuz? Para diyorsunuz yolluyoruz. Daha fazla istemek için birbirinizi dolandırıyorsunuz. Nasıl unutursunuz komünistlerden sizi kurtarmak için yalvardığınızı..." Kurtlar Vadisi Irak'ın Almanya'da onsekiz yaşından küçük olanlara gösterilmesinin yasaklanması, işine geldiğinde fikir, sanat ve basın özgürlüğünü savunan(!), ABD'nin Irak'ı gayrimeşru işgaline sessiz kalan batının ikiyüzlülüğünü göstermesi açısından ibret verici...