Mehmet Zeki Akdağ'a vefa

A -
A +

Türk Edebiyatı Dergisi'nin Ağustos sayısında okuduğum bir haber beni hem çok memnun etti, hem de çok duygulandırdı. Karaman'a bağlı Göktepe kasabasında "TC Kültür Bakanlığı Mehmet Zeki Akdağ Halk Kütüphanesi" adıyla bir kütüphane kurulmuş. Elliiki yıldır biriktirdiği kitapları buraya bağışlayan Akdağ'ın ve bir vefa örneği göstererek kütüphaneye onun adını verenlerin elleri dert görmesin! Mehmet Zeki Akdağ, Hisar ekolünden gelen bir şair. Yani, popülist eğilimlere, gelip geçici modalara, dalkavukluklara, günlük şöhrete rağbet etmeyen; hayalinin atını hep şiir ufuklarında koşturan, yüreğinin sıcaklığını şiirle korumağa çalışan; gönül otağında hemdert olduğu aşıklarla birlikte kendi ikliminin türküsünü söyleyen bir yalnız ve özgür sanatkar... "Marifet iltifata tabidir" derler ya, Hisar'ın gurbeti kendi ülkelerinde hisseden sanatkarları bütün iltifatı kendi yüreğinden alırlar, önce hayal kırıklıklarının, onca ilgisizliklerin, onca vefasızlıkların kaynaştığı çorak ortamlarda umut ve şevklerini kırmadan sözün hasını, hayalin el değmemişini, sanatın sırrını bulmağa çalışırlar. Akdağ da böyledir. Zaman zaman telefonlaşır, dertleşiriz. Siyasallaşmış, kısırlaşmış edebiyat ortamlarından, değer bilinmezliklerden, insanlığın bütün hallerine cevap veren zengin kültürümüzün kayboluşundan, günlük sıkıntılardan dem vurup koyu bir sohbete girişiriz. Sohbet sonunda hep birbirimize; "Yılmak yok, inandığımız yolda üretime devam" mesajları vererek telefonu kapatırız. Bir gün yolum Karaman'da Göktepe kasabasına düşerse mutlaka bu hayatın zorluklarının üstüne çıkmış, bilgeleşmiş şair dostumun kütüphanesine uğrayacağım. Kütüphanenin sessiz ve huzurlu havasında Akdağ'ın neden: "Önce Şiir Vardı" dediğini üç boyutlu düşünmeğe çalışacağım. Size de tavsiye ederim sevgili okuyucularım. Yolunuz Karaman'a düştüğünde siz de uğrayın bu kütüphaneye. İlginizi sadece Tarkan'ın onca televizyon reklamından sonra kapışılan kasetlerine takıp kalmayın, size hatırlatılmayan ama hep sizi terennüm eden dilimizin yılmayan ustalarını; kültürümüzün temel taşları olan sanatkarları, siz hatırlamağa ve okumağa çalışın. Sizin her ilginiz yarınlara kalacak güzel eserlerin ilhamıdır. Bakın Akdağ, bir şiirinde ne diyor: "Mazi denen mutlu masal Gerçek dışı umut artık. Kırık aynadaki resmi Ne yap yap unut artık!" Gelin biz, kimbilir hangi gönül kırgınlığı ve umutsuzluk içinde yazdığı bu mısralara karşı farklı bir şey yapalım; Mehmet Zeki Akdağ'ı unutmayalım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.