Metin Sözen'i ben de alkışlamak isterdim

A -
A +

Türkiye Tarihî Kentler Birliği'nin kuruluşundan beri çalışmalarını yakından takip edenlerdenim. Bu birliğin başarıya ulaşmasında ÇEKÜL Vakfı'nın kurucusu, Tarihî Kentler Birliği'nin onursal Başkanı Sayın Prof. Metin Sözen'in ne kadar emeği ve katkıları olduğunu yakinen bilirim. Metin Hoca, yıllardır yaz, kış; hastalık, sağlık demeden tam bir idealist ruhuyla Türkiye'yi karış karış dolaşıp tarih ve kültür varlıklarının korunması hususunda yerel yöneticileri bilinçlendiriyor, yol gösteriyor; yapılan çalışmalara yardımcı oluyor. Karşılığında başarıya ulaştığı gibi bütün yerel yöneticilerin sevgisini ve saygısını kazanıyor. Tarihî Kentler Birliği'nin çeşitli yerlerde gerçekleştirilen buluşmalarında Metin Hocanın yaptığı veciz konuşmaları, hitabet sanatının bütün inceliklerini taşır, ortak bir sinerji oluşmasını sağlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2007 Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü Prof. Metin Sözen'e verme kararı almış. Biraz geç kalınmış da olsa çok yerinde ve sevindirici bir karar. Geçtiğimiz hafta Ankara'da Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde yapılan törende Sözen, ödülünü cumhurbaşkanının elinden almış. Ödül törenine Sözen'i çok sevdiklerini bildiğim belediye başkanları ve valiler katılmış. Gerçi şu sıralarda kendimi pek iyi hissetmediğim için küçük çaplı da olsa seyahatler yapamıyorum ama Kültür ve Turizm Bakanlığından davet almış olsaydım, Ankara'ya gider, bu büyük idealisti, ödül alırken alkışlama bahtiyarlığını yaşardım. Son zamanlarda davet konusu yüzünden bazı tatsız tartışmalar yapılıyor. Sayın Kültür Bakanımıza kesinlikle sitem etmiyorum. İhmal de olabilir, davet elime geçmemiş de olabilir. Her şey kısmet işi. Önemli olan güzel bir olayın gerçekleşmesi, sayın hocam Sözen'in devlet katında takdir edilmiş olması... Kendisini buradan halisane duygularla tebrik ediyorum. Yazımı bitirirken Metin Sözen'in ödül aldıktan sonra yaptığı konuşmadan bir pasaj aktarıyorum: "Hiçbir şey boşuna değildir. Her tarihî ve kültürel varlığın bir bedeli vardır. Böylesine tarihî kültürel zenginliğe sahip bir ülke için 'akıl dışı gelecek'ten söz edilemez." Bir konser: MİRİAM MENDEZ "Bach por Flamenko" Her yıl olduğu gibi bu yıl da Cemal Reşit Rey salonunda hemen her akşam birbirinden güzel konserler veriliyor. Geçtiğimiz cumartesi akşamı Alman bestekâr Bach'ın ezgileriyle Flamenko tınılarını bir arada kullanarak muhteşem bir ritm oluşturan İspanyol piyanist Miriam Mendez'in konserini dinlerken hem huzur buldum, hem dinlendim. Bu kavgalı, gürültülü ve ölümlü dünyada insanoğlu böylesi ortak bir ritm yakalayabiliyorsa dünya, gün gelir barış ve sükuna kavuşur diye umutlandım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.