Misyonerlik faaliyetleri

Batının misyonerlik faaliyetlerini, bu faaliyetlerin ülkemizde eriştiği tehlikeli boyutları gazetemiz yazarlarından Mustafa Necati Özfatura, köşesinde sık sık yazar, ilgilileri uyarır. Son günlerde Rahşan Ecevit'in "Dinimiz elden gidiyor" şeklindeki beyanatı üzerine medyada alevlenen misyonerlik faaliyetleri ile ilgili haber ve tartışmalar dikkatleri ciddi olarak bu konuya çekmiş durumda. TV kanallarının birinde bu konuda telefonla görüşü alınan gazeteci Mehmet Barlas, demokratik ortamlarda misyonerlik faaliyetlerinin de olabileceğini, bunları normal karşılamak gerektiğini söyledi. İyi de, olaylara derinden baktığınız; olaylarla ilgili gelişim seyri üzerinde düşündüğünüz zaman söz konusu olayların vuku bulması size pek normal gelmiyor, karşılığında takınılan umursamaz tavır da tam demokratlıkla izah edilemiyor. Üstelik Türk toplumunun Hıristiyanlaştırılması konusunda Evangelistlerin gizli planları olduğu dedikoduları ortalıkta dolaşırken bu izahlar da zaten vicdanları rahatlatmıyor. Ardında gizli emeller olmasa bilinçli, bilgili ve imanı sağlam bir Müslüman için bir misyonerin meydanlarda İncil dağıtmasında endişe edilecek bir durum olmayabilir. Nihayet isterse alır okur, bilgisini arttırır. Ama iş göründüğü gibi zararsız bir eylem olmayıp tehlikeli ve maksatlı bir gidişatın parçası ise durup düşünmek, her şeyden önce kendi kendimizi eleştirmek gerekir. Geçmiş günlerde TV programlarında İslam dini konularında yapılan kavgalı, gürültülü abuk sabuk tartışmalar Türk toplumunun din konusundaki hayret verici bilgisizliğini ortaya koymuştur. Hem bir dine mensup olacaksınız, hem de o din hakkında bilgi sahibi olmayacaksınız, düşünmeyeceksiniz. Böyle şey olur mu? Bu ciddiyetsizlik, bu gaflet hali Kur'an-ı Kerim'in "Oku!" emrine, sık sık tekrarladığı "Düşünmez misiniz?" uyarılarına ters düşmüyor mu? Siz, dininizin özü hakkında tam bir bilgiye sahip değilseniz; din adına kendinizi hurafelere, batıl inançlara teslim etmişseniz; işte asıl korkulması gereken zaaf ve tehlike budur. Dini siyasete alet etmeğe kalkan birileri de bundan yararlanmaya bakar. Anlaşılan o ki, 21. yüzyılda onca gelişime rağmen insanoğlu, vicdan özgürlüğünden habersiz, birilerinin planladığı şekilde medeniyet çatışmalarına (ve de rekabetine) sürükleniyor. Ama dinin özünü anlamamış ve medeniyetten uzak... Hazin! Bir müzikal: Geçtiğimiz cumartesi akşamı Lütfi Kırdar salonunda prömiyeri yapılan; metnini Gani Müjde'nin yazdığı, Mehmet Ergen'in yönettiği YILDIZLARIN ALTINDA,Türk sinemasının unutulmaz müzik filmleri eşliğinde, gazino dünyası ile Yeşilçam dünyasının iç içe olduğu 60'lı, 70'li yıllara nostaljik bir yorum yapıyor. Ancak, müzikal formu üzerinde düşünmek gerektiriyor. Oyuna sırf müzikal olsun diye serpiştirilen toplu danslar baştan savmacılığı ile şaşırsa da Candan Erçetin ve Beyaz hayranları, Türk Müziği sevenleri için hicivli, bol gırgır ve şamatalı oyunu eğlenceli bir akşam geçirmek isteyenlere tavsiye ederim. Beyaz'ın ve Ragıp Savaş'ın oyunları dikkat çekiyor. Biletler 20 Ocak'tan itibaren Ticketturk'te satışa sunulacak.