Ordu buluşması

Kuruluşundan bu yana ülkede tarih ve kültür mirasının korunması bilincinin yaygınlaşması ve yerleşmesi hususunda öncülük eden Tarihî Kentler Birliği'nin "Koruma Uygulamalarında TKB Modeline Doğru" konulu semineri, 27-29 Nisan tarihleri arasında Ordu'da yapıldı. Ordu, TKB'ye geçtiğimiz yıl katılmış. Kentin genç ve dinamik Belediye Başkanı Seyit Torun, belediyenin kısıtlı bütçesine rağmen, kent sınırları dahilindeki tarih ve kültür mirasını koruma ve restorasyon çalışmalarını gerçekleştirme konusunda çok gayretli ve heyecanlı. Birliğe katılışının ikinci yılında Ordu Buluşması Seminerini gerçekleştirmesi, TKB modeline uygun olarak koruma uygulamaları yapan belediyelerin ilgi ve tecrübelerinden yararlanmak doğrultusunda samimi niyeti bu gayret ve heyecanın bir göstergesiydi. Katılım oranının yüksek olduğu buluşmanın organizasyonu çok iyiydi. Görevlilerin disiplini ve hizmet kalitesi takdire şayandı. Başkanın, seminerin açılış toplantısında yaptığı dia gösterimli sunumda "Ordu'dasınız... Gülümseyin!" sloganı dikkatimi çekti ve çok hoşuma gitti. Çünkü, bu, bahtından gülesi, Karadeniz'in incisi kentin başkanı olarak Seyit Bey çok güler yüzlü bir insan... Evet, insan, güzelliklerin, olağanüstü tabiat manzaralarının verdiği ferahlıkla Ordu'da gülümsüyor. Bu gülümseyiş (Eğer Samsun yolundan geliyorsanız) Ünye ve Fatsa'dan itibaren başlıyor. Hele Fatsa, Bolaman'da, deniz manzaralı Körfez Pide Salonunda Rüştü Usta'nın enfes Karadeniz pideleriyle karnınızı doyurmuşsanız daha bir yerleşiyor. Engin denizin, baştan başa yeşilin aydınlık tonlarıyla kaplı tepelerin verdiği ferahlıkla her daim güleç bir insan oluyorsunuz. Belediye Başkanı Seyit Torun'la kısa bir sohbet yapıyoruz. Kendisi daha önce Ordu'nun Ulusoy ilçesinde başkanlık yapmış. Genç olmasına rağmen oldukça deneyimli bir yönetici. İmza attığı hizmetleriyle Ordu'nun çehresini değiştirmiş. Başkanın anlattıklarına göre; Ordu, ekonomik açıdan sıkıntılı. Geçim kaynağı büyük ölçüde fındık üretimine dayalı. Sanayi hamlesi yeni yeni başlamış. İşsizlik ve yoksulluk had safhada. Sorunları anlatmaya başlayınca başkanın yüzündeki gülümseme yerini hüzünlü bir ifadeye bırakıyor ve anlatmaya devam ediyor: "Özellikle kırsal kesimlerde halkın durumu perişan. Vergi toplayamıyoruz. Gelir kaynağımız kısıtlı. Belediyenin üzerine kayıtlı sadece üç gayrimenkulümüz var. Bürokrasiden yana çok sıkıntı çekiyoruz. Kent dışında yaşayan Ordulu iş adamları kentlerine karşı çok ilgisiz. Ne yazık ki bize mali destek sağlayacak Kadir Has gibi kadirşinas birileri çıkmıyor. Tek umudumuz turizm. Bu alanda çalışmalarımız var. Boztepe mevkiinde beş yıldızlı bir otel inşa etmeyi planlıyoruz." Başkan hayallerinden ve AB için hazırlamakta oldukları projelerden bahsederken benim içimden Ordulu iş adamlarına şöyle seslenmek geliyor: "Beyler, Allah size cennet gibi bir kent vermiş. Toprağınıza, o toprağın insanlarına karşı vefalı olun, destek olun! Gençlerin yüzünü güldürecek iş imkânları sağlayın! Ordu sizin toprağınıza karşı vefa borcunuzu ödemenizi bekliyor." Bu seslenişin Ordulu iş adamlarının vicdanlarında yankılanmasını beklerken siz sevgili okuyucularıma bu güzel, şirin kenti mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.