Türkiye 2000 yılında AB'ye verdiği Ulusal Program'da kadın-erkek eşitliğinin uygulamada sağlanması konusunda taahhütte bulunmuş mu, bulunmamış mı? Bulunmuş. O zaman CHP kadın milletvekillerince hazırlanan ve bu taahhütü yerine getirmeyi hedef alan"pozitif ayrımcılık" önergesi nasıl olur da AK Parti tarafından reddedilir? Bu, sözden dönmek; özellikle AK Parti tarafından çok önem verilen AB değerleriyle ters düşmek değil midir? Ne dersiniz sayın Güldal Akşit? Ne dersiniz sayın Zeynep Karahan Uslu? *** Kadın-erkek eşitliği sorunu... Halledilemeyen, belki de halledilmesi istenmeyen ezeli bir sorun. Peki, nedir? Bir şarkıyı yürek birliği içinde aynı coşkuyla söyleyememek... Uzun, ince bir yolda el ele (belki ama), yürek yüreğe, kafa kafaya sonuna kadar harbice yürüyememek... Ayrı enstrümanlar çalmak ama aynı ritmde buluşamamak... Aynı mekanlarda, ayrı dünyaları yaşamak... Temeli belki Hz. Âdem ve Havva'nın attığı düşünce ve ruh farklılığı... Bitimsiz bir ruh ikizini arama serüveni... Bir kaba konan zeytinyağı ve suyun kesin ayrıcalığı... Ne zaman kadın-erkek eşitliği sorunu alevlense ben, hep böylesi düşüncelere dalarım... *** Yani, yaradılışlarında var bir çelişki. Bazıları kabaca "ateşle barut" demişler ama değil, daha çok ruh katmanları arasında gizli, mizaçta düğümlenen, kompleksler üreten, duyuş ve düşüncelerde depreşen bir çelişki bu... İnsan olarak tabii ki eşitler. Hayatın koşu yolunda belirlenen medeniyet çizgisinde söz konusu yaradılış çelişkisine rağmen medeni bir uyum tavrı içinde elbette aynı hızla koşabilirler. Yaşam tezgahında ayrı renkte ipliklerle birlikte pekala mutluluk kilimi dokuyabilirler. *** Özellikle kadınlar (tek yumruk, tek yürek olarak) isterlerse; evet, altını çizerek söylüyorum; isterlerse bu sorun çözülür. Toplu bir mücadeleyi göze alırlarsa, zihniyetler de değişir, yaşam tarzı da yeniden programlanabilir. Yani, "pozitif ayrımcılık" olarak düşünülen her türlü destek, önce kadınların (dişilik kompleksinden arınmış) samimi dayanışmasıyla sağlanabilir. Çok zor demeyin.... Engel olarak karşılarına dikilen erkekleri onlar doğurup eğitmiyorlar mı? En sert, en maço geçinen erkekleri bile isterlerse hanımköylerinde ince siyasetleri ve politik tavırlarıyla muma çevirmiyorlar mı? Kadın isterse neler yapmaz! Onların esas sorunu, bir kararda buluşamamak....