Sayın Çelik'in ağzından eğitim politikası

A -
A +

Birlik Vakfı Araştırma ve Geliştirme Kulübü'nün Grand Cevahir Otel'de yapılan "Meseleler-Çareler" başlıklı toplasına gittiğimde ayak üstü birkaç cümle konuşma fırsatı bulduğum Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hal-hatır sormadan sonra bana sitemkar bir gülümseyişle: "Yazılarınızda bana çok dokunduruyorsunuz" diye takıldı. Aslen meslekdaşım olan sayın Çelik'i, eğitimci olmam sebebiyle ve genç okuyucularımın merakları dolayısıyla anlamağa ve eğitimde yapılacak köklü değişiklikler hakkında kapsamlı bilgiler edinmeye çalışıyorum. Ama gerek sayın Bakana gerek müsteşarına ulaşamadım. Çoğu kurumlarda olduğu gibi bilgisayar kanalıyla da bilgi akışı yapılmıyor. Dolayısıyla Çelik'in dokundurma diye algıladığı ifadeler, eleştiri değil; hal-i pür melali beyanlar oluyor haliyle. Tabii ki sırası geldiğinde takdir ve eleştirilerimi de esirgemeyeceğim. Programda Milli Eğitim Bakanının konuşması öğleden önceydi. Ancak, bakanın Van'dan gelişi sebebiyle konuşma öğleden sonraya sarkmıştı. Öğleden sonra başka bir programım olduğu halde iptal edip Çelik'in konuşmasını dinledim. Bu konuşmanın ana başlıklarını sayın bakanın ağzından şu şekilde verebilirim: *Biz, çağdaş bir eğitimi benimsiyoruz. Çağdaş eğitimin esası, teknolojik alt yapıya dayalı; bilgi edinme yollarını bilen, analiz ve sentez yapabilen, dünya ahvaline vakıf; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmektir. *Şimdiye kadar uygulanan müfredat programları ezbere dayalı bir zihniyete dayandığı için ancak papağan yetiştirir. Biz, bilgi yüklemeye değil, öğrenmeyi ve düşünmeyi öğretmek amacını esas tuttuğumuz için bütün müfredatı değiştiriyoruz. 2004-2005 öğretim yılında uygulamaya koyacağız. *Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa Milli Eğitime bütçeden ayrılan pay (17 katrilyon) Milli Savunmaya ayrılan payın üstüne çıkmıştır. Buna ek olarak Dünya Bankası'ndan aldığımız krediler ve AB hibeleriyle alt yapıyı yeniliyoruz. Bütün mekanları ıslah ediyoruz. *Öğretmen kariyer sistemini geliştirdik. Öğretmenlerin bilişim teknolojisine uyum sağlamalarını destekleyeceğiz. Bütün okulları bilgisayarla donatacağımız gibi öğretmende mutlaka bilgisayar bilme şartı arayacağız. *Sistemin ahlaki alt yapısına önem veriyoruz. Bilgi, ahlak telakkisine, yaşama biçimine dayanmıyorsa orada bir sıkıntı vardır. Geleceğimizi kurtaracak nesilleri sağlam yetiştirmek zorundayız. *Meslek liselerinin önünü kapatmakla haksızlık yapılmıştır. Mesele İmam-Hatip okulları meselesine dönüştürülmüştür. Bu, bir dramdır. Anayasanın YÖK ile ilgili maddesi mutlaka değiştirilmelidir. Üniversitelerde akademik özgürlük diye bir şey yoktur. Bilimsel kaygılar yerine ideolojik kaygılar hüküm sürmektedir. Problemlerle dolu böylesi bir yüksek öğretim kurumunu Türkiye daha fazla taşıyamaz. Eğitim meselelerine ideolojik değil, pedagojik bakmak zorundayız. Ufuk sahibi olmayanlar geleceği kuramazlar. Biz, geleceğimizi kurtaracak ufku geniş nesilleri yetiştirmekle yükümlüyüz. Ne derler; daha fazla gül istiyorsanız daha fazla gül fidanı dikmek zorundasınız. Sayın bakanın konuşmalarını akılcı ve samimi buldum. Ne diyelim, Allah güç versin; yolları açık olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.