Umut Akyürek

A -
A +

Yeni evlendiği eşinin, şarkı söylediği yerlere neden gelmediğini soran gazetecilere Ebru Gündeş: "O, saygın bir kişidir, onun için böyle yerlere gelmez" gibilerden bir cevap vermiş. Geçen haftalarda magazin dünyasında tartışmalara sebep olan bu sözler aslında sanat dünyamızın hal-i pür melalini aksettiren hazin bir itiraftı. Seviyenin sürekli (belki de kasıtlı) olarak aşağı çekildiği, kültürün yozlaştığı bir ortamda ne yazık ki bundan en çok Türk Dili ve Türk Müziği zarar görüyor. Türkçe, kendi öz vatanında horlanıyor, sahipsiz bırakılıyor. Öte yandan "Orhan Abimiz" ve "Müslüm Babamız" sayesinde arabesk müzik tekrar rağbet bulurken, Türk Müziği (birkaç alaylı solist dışında) nedense hep kenara itiliyor. Konservatuvardan mezun olanların çoğu da kısa zamanda şöhret ve para kazanmak amacıyla piyasa şartlarına teslim olarak; aldıkları eğitime ters düşecek şekilde pop müziğe ve arabeske yönelmiş durumdalar. Meslek ilkelerine bağlı kalarak bileğinin hakkıyla ilerlemek; kendi şahsında Türk Müziğini doruğa taşımak varken bazıları kendilerini gelip geçici bir şöhret uğruna televole programlarında boy göstermeğe, bazıları da maço aşık olarak medyada konu olmağa programlamışlar. Sonuç, malum! Medyadakilere soracak olursanız mazeretleri hazır: "Halk böyle istiyor!" Aslında yakından tanımış olsalar halkın iyiyi ve kaliteliyi talep ettiğini de bilecekler. TRT'de yayınlanan Türk Müziği konserlerine gösterilen olağanüstü rağbet zaten bunun kanıtı. Bu konserlerde konservatuvar mezunu olan genç yetenekler Türk Müziğini en iyi biçimde icra etmeğe çalışıyorlar. Halkın gönlünde taht kurmağa başlayan genç solistlerin başında Esma Başbuğ, Alp Aslan, Melda Kuyucu, Çiğdem Kırömeroğlu, Gökhan Sezer, Zara, Gülcan Kaya, Melda Duygulu ve Umut Akyürek geliyor. Bu seçkin solistlerin konserleri Türk Müziğine karşı yalnız sevgimizi değil, saygımızı da artırıyor. Son zamanlarda yıldızı oldukça parlayan Umut Akyürek'in yeni çıkan kasedini bir akrabamın evinde dinledim. Sanki evin baş köşesine bir bülbül konmuş gibi o pürüzsüz sesi, nefis icrasıyla şakıdı durdu. Eve baharlar getirdi, kır çiçekleri kokusu taşıdı. Umut Akyürek, aşırılığa kaçmayan munis ve zarif davranışları, pırıl pırıl güzelliğiyle de sahneyi renklendiriyor ve dolduruyor. Milliyet'in hafta sonu ekinde pazar günleri Sarıkız adı altında yazan bir hanım yazar, Umut Akyürek'in Japonya'daki Türk gecesine katılmasına pek şaşırıyor: "Yeni assolist Umut Akyürek'in torpili kim?" diye sorguluyor. O hanım yazar dikkatle takip ederse Akyürek'in torpile ihtiyacı olmadığını farkeder. Her şeyden önce bu seçimi yapanları ve gittiği her yerde ülkemizi en iyi biçimde temsil edeceğine inandığım Umut Akyürek'i kutluyorum. Onun Japonya'ya gitmesine şaşıranlar daha çok şaşıracaklar gibi geliyor bana. Çünkü Akyürek'in yıldızı gittikçe parlayacak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.