Veysel Eroğlu

A -
A +

Yapılan anketlerde yerel seçimlerde kazanma oranı yüksek çıkan AKP, üç büyük şehrin belediye başkan adaylarını seçmekte zorlanırken, kamuoyunda da epey merak uyandırdı. Günlerdir aday adaylarıyla yapılan sohbetleri, röportajları televizyonlardan ve yazılı basından izledik. Hepsi hayata geçmeye hazır projeleriyle iddialı ve kararlıydı. İstanbul'da oturduğum ve İstanbul'un yaşanılır, çağdaş bir kent olmasına çok önem verdiğim için haliyle bütün ilgimi İstanbul aday adayları üzerinde odakladım. Aralarında seçim yapmak gerçekten zordu. "İstanbul benim aşkımdır" diyerek İstanbul için ayrı bir özen gösterdiğini dolaylı olarak vurgulayan Tayyip Erdoğan da çok zorlanmış olacak ki uzun bir karar verme sürecinden sonra tercihini yaptı; otuz yıllık arkadaşı Kadir Topbaş'ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdi. Hayırlı olsun diyelim! Diyelim de, aday adaylarının arasında çok önemli bir isim olan; geçmiş yıllarda susuzluktan çöl acıları yaşayan İstanbul'u suya kavuşturan Prof. Veysel Eroğlu için vefa borcuna binaen bir iki söz etmeden de geçmeyelim. Ne demiş atalar: "Bir'i bilmeyen, bin'i hiç bilmez!" Veysel Eroğlu ile aynı üniversite (İTÜ) mensubuyuz. Kendisi üniversite camiası içinde dürüstlüğü, çalışkanlığı, alçak gönüllülüğü ve sevecenliği ile takdir edilen, sayılan ve sevilen bir insan.... O, günü değil, geleceği kurtarmağa çalışan bir adam... Tanıtım broşürlerinde de belirtildiği gibi suya atılan imza... *** TV haberlerine göre Başbakan Tayyip Erdoğan (herhalde gönül almak için) Veysel Eroğlu'na Bursa veya Konya Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını teklif etmiş ancak Eroğlu, başkalarının önünü kesmek yakışık almaz diye kabul etmemiş. Bence bu, karıncayı bile incitmekten çekinen, vicdan sahibi Eroğlu'na yakışan bir tavır. Kendisiyle İstanbul'la ilgili proje ve hayalleri üzerine sohbet ederken aramızda şöyle bir konuşma geçmişti: -İstanbullu'nun yaşadığı ana sorun sevgisizlik... Kimsenin kimseye sevgiyi, saygısı yok. Bunu nasıl aşacaksınız? -Yine sevgiyle. Ben İstanbullular'a yüreğimi sunuyorum. Sevgi dolu yaklaşımların çözemeyeceği hiçbir problem yoktur. İnsanları durdukları yerde birbirlerini sevmeye zorlamayazsınız. Ama onları birbirlerine yaklaştırıcı, birbirleriyle buluşturucu zeminler oluşturursunuz. Bu hususta çok ayrıntılı biçimde düşünüp hazırlanmış bir sosyal projemiz var. Bu çerçeve içinde özetleyecek olursak, çağdaş bir kent hüviyetine kavuşturmayı amaçladığımız İstanbul'da kimse yalnızlığın, çaresizliğin, kimsesizliğin, yoksulluğun ve korkularının pençesinde yaşamağa mahkum olmayacak... İnsanı tüm ihtiyaçlarıyla bir bütün olarak ele alan bir zihniyete sahibim. İstanbul Veysel Eroğlu'nu hiç unutmayacak. O suyu getiren, su gibi aziz olası adam her gittiği yere hayat götürecek. Hayat, onun görev yaptığı her yerde kendine özgü iç ahengiyle birlikte su gibi akacak...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.