Yazarlığın tadı tuzu...

Nihayet İbrahim Tatlıses de köşe yazarı oldu! Ne var?.. Niye şaşırdınız? Onu imparator ilan eden siz değil misiniz? Ne isterse olur. Bu defa köşe yazarı olmak istedi ve oldu. Yaptığı bunca iş arasında yazarlık ne ki? Üstelik şimdi moda. Vıcık vıcık şöhrete bulanmış bütün mankenler, şarkıcılar, dansözler bir gecede yazar olup ya köşelere kuruluyorlar, ya da kitap çıkarıyorlar. İbrahim Beyin neyi eksik? İsterse kitap da yazar! Eminim çok satar! *** Bazı kalemdaşları onun okunma oranını internetten takip ediyor. Okuyucusu bir hayli fazlaymış! "Kadınlarımız" başlıklı nefis mi nefis (!) ilk yazısı bazılarının tenkidine uğramış. Niye ama? Kıskançlığın bu kadarı da fazla doğrusu! Ülkedeki kadınlarımızın hal-i pür melalini İbrahim Beyden iyi kim bilecek? Kim böylesi vurucu bir lisanla anlatabilecek? Ben de İbrahim Bey sayesinde Bugün gazetesinin tirajının ne kadar arttığını merak ediyorum. Bu arada merak ettiğim başka şeyler de var tabii; Seda Sayan'ın bir gazetede köşesi var mı? Semra Hanım kitap yazmağa başladı mı? Hülya Avşar'ın çıkardığı dergiye rakip olarak Gülben Ergen de "Gülbence" adı altında bir dergi çıkaracak mı? *** Öte yandan, seyredenler hatırlarlar; kısa bir süre önce CNN Türk kanalında, üniversite öğrencilerinin konu mankeni olarak sus pus oturduğu, yazar Orhan Pamuk'u aklama programı yapıldı. Bu programda Pamuk, Türklerin bir milyon Ermeni'yi otuz milyon Kürd'ü öldürdüğü sözlerinin yanlış anlaşıldığını beyanla bu konu ile ilgili olarak vazıh olmayan bir sürü şey söyledi. Almanya'da Avrupa Barış ödülünü alınca dünyanın karşısına çıkıp üstüne basa basa, gayet net bir şekilde Türkler bir milyon Ermeni'yi, otuz milyon Kürd'ü öldürdü iddiasını tekrarladı. Ne diyelim, kitapları anlaşılmayan yazarın tek anlaşılır tarafı, ödül zaafı... HHH Esasında, yazarlığın hiç tadı tuzu kalmadı. Tanpınar'ın derinliği, Ahmet Haşim'in gizemi, Sait Faik'in duyarlı anlatımı kimseyi ilgilendirmiyor. Varsa yoksa sansasyon ve reklam... Yıllar sonra anlıyorum ki; yazar olma idealiyle Türkoloji tahsili yapmak, dili en doğru, en güzel şekilde kullanma gayreti içinde çırpınıp durmak nafile bir gayretmiş... HHH Bir anı kitabı Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Başkanı Akkan Suver, zengin anılarını Sarı Yapraklar Mevsimi isimli bir kitapta toplamış."Hatırası olmayan adam, hafızasız adamdır. İnsanlara örnek teşkil edecek ve ortak düşüncelere tarih ve millet önünde rehberlik yapacak anıların yazılması, yarınlara intikal ettirilmesi aydın bir insan için yalnız bir görev değil aynı zamanda bir sorumluluktur" diyen Suver, kitabında yakın tarihimizin kültür, sanat ve tarih alanında etkin rol oynayan simalarıyla olan anı ve izlenimlerini samimi bir dille anlatıyor. Yukarıda adı geçen vakıf tarafından yayınlanan, kütüphanenizde kaynak kitap olarak bulunması gereken Sarı Yapraklar Mevsimi'ni vakfın, Babaros Bulvarı No:16 Balmumcu adresinden temin edebilirsiniz.