Yolculuk düşünceleri

A -
A +

Seyahate çıkarken yanıma Kenize Mourad'ın yeni çıkan "Toprağımızın Kokusu" isimli kitabını aldım. Biz kitap kurtları yolculukta bile tek kitapla yetinemeyiz. Uzun süredir bir türlü düzenleyemediğim kütüphanemde okunmak için sıra bekleyen kitapları karıştırayım derken elime ikidir "Şeyh Galip Divanı'ndan Seçmeler" kitabı geldi. Ruhen dinlenmeğe ve zenginleşmeye ihtiyaç duyduğum zamanlarda okuduğum bir kitaptır bu. Yolculukta yanıma almayı düşünmedim ama o pek sevdiğim ünlü terci-i bendini bir kere daha okumadan bırakamadım. En manalı dizeleri de bilmem kaçıncı defa tekrarladım. "Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen" Günümüz Türkçe'siyle açıklaması şöyle; "Kendine bir hoşça bak; sen, alemin (evrenin) özüsün. Varlıkların gözbebeği olan 'insan'sın sen" Gücü ellerinde tutanların dayatmalarıyla gittikçe karmaşık bir hale gelen küreselleşmenin mana boyutuna ana başlık olarak bu dizeleri yerleştirebilsek, vicdanlara nakşetsek insanları kahreden bütün bu savaşlar, ayaklanmalar adaletsizlikler, işkenceler olur mu dersiniz? *** Geçtiğimiz günlerde basında "işkence meşru sayılabilir" (!?) başlıklı bir yazı çıktı. Akıllara durgunluk veren bu başlığın hemen altında, kafasına çuval geçirilmiş çıplak bir insan resminin altında şöyle bir yazı vardı: "Ebu Garip Cezaevi'nde Iraklı esirlere uygulanan işkenceyi münferit olarak nitelendiren ABD'li askeri yetkililerin ifadeleri ABD Adalet Bakanlığı'nın raporuyla çürüdü. Rapora göre terörle mücadelede işkence meşru gösterilebilir." Bu haber, Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde yine Orta Doğu'ya barış, demokrasi ve özgürlük getireceği iddialarıyla ortaya çıkan ABD yönetiminin nasıl bir zihniyet taşıdığı, insan haklarına ne kadar saygılı olduğu konusunda size bir fikir veriyor mu? *** Kenize Mourad'ın yolculuk sırasında okuduğum "Toprağımızın Kokusu" kitabının arkasında şöyle bir tanıtım yazısı var: "Kenize Mourad, Filistin-İsrail ateşi arasında kalan kurbanların ölüm ve mülteci kamplarındaki zor hayatlarını, korkularını, ihtiyaçlarını bütün insanlığın adalet duygusuna ve vicdanına sunuyor" Gerçekten, bu kitap, insanlık onuru taşıyan herkesin vicdanını derinden derine sızlatacak, adalet duygularını sarsacak tablolar ve gerçek hikayelerle dolu. ABD destekli İsrail zulmü altında Filistin halkının yıllardır çektiği acılar, korkular ve işkenceler bütün çıplaklığı ile anlatılıyor. Kitabı okuduktan sonra çok iyi anlıyorsunuz ki, Filistin sorunu çözülmeden, İsrail tarafından işgal edilen topraklarda ölüme ve zulme terkedilen Filistin Halkı kurtuluş ve selamete erişmeden Orta Doğu'da barış sağlanamaz. Kaldı ki bir de Irak'ın içler acısı durumu da ortada... Gelişen olaylarla başta ABD olmak üzere Batı'nın ne derece samimi olduğu kuşku verici olduğu için dünya siyasetini yeniden şekillendirmek üzere yapılacak olan NATO'nun "İstanbul İşbirliği Girişimi" zirvesinden Orta Doğu lehine bir gelişme umudu doğacağı şüpheli... Daha çok karıştırmasınlar da...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.