Erişti nevbahar eyyamı..

Tramvaydayım.. Eminönü'ne doğru gidiyorum.. Fatih'imizin güzel insanlarından biri olan Hüsnü kardeşimle karşı karşıya gelmeyeyim mi?.. Kısa bir hoşbeş.. Ardından ayak üstü muhabbet.. Hüsnü kafayı gazetecilere takmış.. Bir dizi serzenişte bulundu.. "Bu gazeteci taifesi ne yapmak istiyor be Sami'ciğim?.. Bu memlekette sadece siyaset mi var?.. Nedir bu kavga gürültü?.. İnanki gazetelerin manşetlerinden bıktım.. Varsa yoksa dedikodu.. Allah rızası için çiçekleri de yazın, kuşları da, yeşili de, maviyi de, yazın!.. Bahar geldi.. Ağaçlar yeşerdi.. Yaradanın hatırına, çiçek kokulu yazılara imza atın!.." Arkadaşım dert küpü!.. Üzme kendini Hüsnü, elbette yazarız, seni mi kıracağız, dedim.. Sonra da son durakta "hadi eyvallah" deyip ayrıldık.. Dostumuz aslında haklı!.. Devamlı siyasete takılanlar.. Politikacıların tavrı, tarzı, ister istemez siyaseti yazana da yansıyor.. Ancak gazetecilik de kolay değil.. Gerginlik.. Zihin gürültüsü.. Stres.. Bu üçlü insanı sürmenaj yapar.. Hatta zıvanadan da çıkartır.. Ondan sonra da gözler ne çiçek görür ne böcek!.. Halbuki aslolan; şefkatli, seviyeli, olmak, meseleleri objektif yorumlamaktır.. Böyle olabilmek için de insan ekseninin sevgiyle yoğrulması gerekir.. Kelâmın güzelliğine bakın; "Sev Yaradılanı Yaradan'dan ötürü.." İnsanların mümkün mertebe dolaşmaları lazım, değerli okuyucularım!.. Gezen insanın beyni açıktır.. Algılamaları kuvvetlidir.. Çeşitli insanlarla tanışır.. Değişik kültürlere şahit olur.. En önemlisi, kerametin sadece kendisinden menkul olmadığını görür.. İsterseniz plâğı biraz değiştirelim.. Çok şükür bahar aylarına ulaştık.. Bahar gelince insan kıpır kıpır oluyor.. Resmen değişime uğruyor!.. Ve her bahar geldiğinde aklıma 0smanlı bakiyesi olan "lâle" geliyor.. Lâle devrinin ünlü şairi "Nedim" geliyor.. Ve de onun "Erişti Nevbahar Eyyamı" isimli meşhur şiiri geliyor.. O güzel sözleri merhum Arif Sami Toker nihavend makamında şarkı yapmış.. Ortaya şahane bir eser çıkmış.. Erişti nevbahar eyyamı, açıldı gül-ü gülşen Çerağan vakti geldi lale-zarın didesi ruşen Çemenler döndü ruy-i yare, rengi lâle vü gülden Çerağan vakti geldi lâle-zarın didesi ruşen Değerli okuyucularıma sesleniyorum.. Özellikle İstanbul'da yaşayanlara.. Şehri renklendiren lâleleri yakından görün!..Özellikle de lâleleri "güzeller güzeli Emirgân"da temaşa edin!.. Bu vesileyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı da anmadan geçmeyeyim.. Başkan aziz İstanbul'umuzu gerçekten lâle bahçesine çevirdi.. Kutluyoruz kendilerini..