‘Hayırlı haberlerle döndün inşallah!'

A -
A +

Feridun Bey, Şanlıdağ İnşaat ve Müteahhitlik şirketinin merdivenlerini hızla çıkarak doğrudan Kamil Beyin odasının bulunduğu kata yöneldi. Sekreter Piraye Hanım onu görünce ayağa kalktı: - Hoş geldiniz avukat bey, beyefendi içeride. Hemen telefonu kaldırıp ziyaretçiyi haber verdi içeriye. Az sonra Feridun Bey Kamil Şanlıdağ'ın yanındaydı. Kamil Bey her misafirine yapmadığı şekilde ayağa kalkmış, heyecan içinde kapıya kadar gelmişti. Avukatın gözlerine bakarak neler olup bittiğini anlamaya çalıştı: - Hoş geldin Feridun, hayırlı haberlerle döndün inşallah! Feridun Bey başını salladı: - Merak etmeyin efendim, iş bitti. On beş dakika sürdü mahkeme. Hemen karar verildi. Şimdi temyiz süresi var. Ondan sonra celbi alabiliriz. Hiçbir zorluk çıkmadı. Kamil Bey derin bir nefes aldı: - Çok şükür kurtulduk bu işten. Bize biraz paraya mal oldu ama... Sözünü bitirmesine fırsat vermedi Feridun Bey: - Hiçbir şeye mal olmadı efendim. Küçük hanım verdiğiniz parayı reddetti. Hiçbir şey istemedi. Kamil Bey hayretle baktı avukata. Bir şaşkınlık yaşadığı belliydi. Çünkü reddedilmeyecek bir miktar önermişti hiç görmediği gelinine: - Nasıl yani? Parayı almadı mı? - Hayır efendim, asla böyle bir talebi olmadığını söyledi. Hiçbir şey istemiyorum dedi. Kamil Bey bir şey söylemeden yerine geçip oturdu. Bir süre konuşmadı. Sonra ellerini birbirine kenetleyerek öne doğru eğildi, bakışlarında hâlâ şaşkınlık vardı: - Demek öyle, nasıl bir kız bu Feridun? - Son derece zarif bir hanım efendim. Çok aklı başında. Yaptığı hatanın farkında. Biliyor musunuz, hiç konuşmadı Cüneyt Bey hakkında. Kimseyi suçlamadığını söyledi sadece. Ben bu hatayı yaparken hiçbir art niyetim yoktu dedi. Hakim karşısında da Cüneyt Beyin ileri sürdüğü bütün iddiaları destekledi. "Boşanmak istiyorum" dedi. Ben de şaşırdım. Ne sosyal konumundan, ne tahsilinden, ne de yaşadığı ortamdan beklenmeyen bir hareket. Ayrıca söylemeden edemeyeceğim, oldukça güzel bir kadın. Daha çok genç olduğu belli. Fakat yaşından beklenmeyecek kadar da olgun. Kamil Bey dikkatle dinliyordu avukatı. Bu sözlerin üzerine yorum yapmadı daha fazla. Feridun Bey biraz daha oturduktan sonra izin isteyip kalktı. Kamil Bey yalnız kalır kalmaz koltuğuna yaslanıp gözlerini kapattı. Cüneyt kararını vermişti. Amerika'ya gidecekti. Betül bir hafta önce dönmüştü. Cüneyt'in kararına o da destek vermiş, kardeşine Amerika'da sahip çıkabileceğini belirtmişti. Kocasının da çevresi sayesinde ona iyi bir gelecek hazırlayabileceğini umuyordu. Kamil Bey itiraz etmemişti bu karara. Ama gönlünde kendisinin bile adlandıramadığı bir kırgınlık vardı. İki çocuğu da onun kendilerinden kilometrelerce uzakta, tek başına kalmasına aldırmamışlardı. Bu konuyu hiç düşünmemişlerdi bile. Kamil Bey de gurur meselesi yapmış, böyle bir düşünceyi ortaya koyarsa sanki egemenliği ve kuvveti sarsılacakmış gibi düşünmüştü. Feridun Beyin anlattıklarından huzursuzdu. Vicdanının bir yerlerinde kendisini rahatsız eden bir şeyler oluşmuştu... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.