Acı bir tebessüm vardı dudaklarında

A -
A +

Saffet kapıdan içeri girip de kayınvalidesi ve kayınpederinin oturduğunu görünce dönüp öfkeyle bağırdı: - Ben ne diyorum sen ne yapıyorsun, ben birini istemezken sen ötekini de getiriyorsun, bana bak, ben evimde başka insan istemiyorum. Yoksa senin için çok kötü olacak... Yadigar telaş içinde atıldı: - Gidecek Saffet, inan ki gidecek, sadece sana bir şey sormaya gelmiş babam. Ne olursun, yalvarırım Saffet! Adam ağır bir küfür savurup salona girdi. Biraz önceki tepkisini hem Şefika Hanım hem de Şevket Bey duymuşlardı. Suçlu çocuklar gibi tedirgin baktılar damatlarına. Şevket Bey hemen atıldı: - Kusura bakma oğlum, rahatsızlık verdik sana da ama bir şey konuşmak için geldim ben. Geçen akşam bizde yemekteyken Payidar'ı bir adamla gördüğünü söylemiştin. Kim bu adam evladım? Nerede oturur, ne iş yapar? Sen tanıyormuşsun... Saffet'in suratı asıktı. Elindeki içki şişesini karısına uzattı: - Haydi bir şeyler hazırla bana... Sonra kayınpederine döndü: - Sedat... Oto galerisi var, Mecidiyeköy'de yeri... Ne oldu ki? Şevket Bey üzgün başını salladı iki yana: - Payidar gitti oğlum, adamın karısı geldi evimize, kocamla ilişkisi var kızınızın dedi. Yerin dibine girdim. Sen eniştesin evladım, yardımcı olursan sevinirim. Ağabeylerinden fayda yok... Saffet pis pis sırıttı: - Ağabeyleri zaten ne işe yaradılar ki, baksana, analarını babalarını sokakta bıraktılar. Yetiştirememişsiniz Şevket Bey, hiç iyi çocuklar yetiştirememişsiniz... Kabahat sizin... Şefika Hanım hafifçe inledi. Şevket Beyin dudakları titriyordu. Usulca cevap verdi: - Haklısın oğlum, kabahat bizim... Saffet ukala bir şekilde devam etti: - Her dediklerini yapmışsınız. Şevket Bey cevap vermedi. Yan gözle kızına baktı. Yadigar'ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı, garip bakışlarla süzüyordu onları. Tuhaf bir hali vardı. Saffet omuzlarını kaldırdı: - Ben ne yapabilirim ki?... Evi oğlunuz için sattınız, o evde Yadigar'ın da hakkı var. Biz ses çıkartmadık... Bu haksızlık değil mi? Mahkemeye versek kazanırız... Şevket Bey âdeta inledi: - Haklısın oğlum, haksızlık ettik ama çaresizlik, çok zor durumdaydı Yalçın... Saffet dudak büktü: - Biz de zor durumdayız, ben de esnaf adamım. Benim de ihtiyacım var paraya, biz havamızı alalım, siz bizden yardım isteyin, anam değilsiniz, babam değilsiniz... Gene iyi adamım ki sizi buraya kabul ediyorum... Yoksa benim yerimde başkası olsa sizi sokmaz bu eve!.. Şevket Bey ayağa kalkmıştı. Acı bir tebessüm vardı dudaklarında: - Sen bize şu adresi ver de biz gidelim oğlum. Haydi Şefika, hazırlan... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.