Hakan'ın öldürdüğü adamın eşi ve çocuğunu görünce içi yandı Safiye'nin... Bu aileyi darmadağınık etmişti oğlu. Utancından yerin yedi kat dibine girmek istedi. Gözlerini nereye kaçıracağını bilemedi. Öyle derin bir ıstırap çekiyordu ki kanı çekiliyor, her hücresi bıçaklanıyormuş gibi acı çekiyordu. O sırada Hakan'ın jandarma eşliğinde getirildiğini gördü... *** Hakan duruşma boyunca arka sırada oturan annesine hiç bakmadı. Başı hep önüne eğikti. Safiye içi parçalanarak izledi oğlunu. Ama ona bakarken duyduğu acı kadar, hatta daha da fazlasını ölen zavallı adamın ailesine bakarken duyuyordu. Onların yanına gidip acılarını paylaşmayı, onlara teselli vermeyi ne kadar çok isterdi, ama buna cesaret edemedi. Giden, yok edilen bir candı. O evin direği, çocukların babasıydı. Yüreğinden bir parça daha kopup gitmişti sanki... Avukatın tahmin ettiği gibi savcının iddianamesi oldukça ağırdı. Sonunda mahkeme delillerin tamamlanabilmesi ve karar aşamasına geçilebilmesi için mahkemeyi bir ay sonraya erteledi. Tabii ki sanıkların tutukluluk halleri devam edecekti. Hakan yine elleri kelepçeli, iki jandarma arasında salondan çıkartılırken yan gözle baktı annesine. Safiye sadece gözlerini açıp kapattı "buradayım" der gibi. Neye yanacağını bilmiyordu artık... Duruşmadan sonra evine geldi. İki gündür beynini oyarcasına ağrıyan başını bir tülbentle sardı. Hayattan fazla bir şey istememişti. Hayal bile kurmayı becerememişti ki. Sadece evlatlarının mutlu, örnek bir insan olması için odaklamıştı ömrünü. Bir yavrusu uzaklarda, kendi varlığından habersizdi. Onun sevgisinin adı hasretti. Oğlu ise hayatını mahvetmiş, geleceğini yok etmişti. Kendisi ise zaten bu dünyada bir hiçti. Gözlerini kapattı. Umutsuzluk yüreğini sarıp sarmalamış, bir tek gün görmemişti. İçini çekti, acı bir tebessüm vardı dudaklarında. *** Hakim tok bir sesle bağırdı: - Sessiz olun. Mahkeme heyetinin kararını okuyorum. Gözlüklerini taktı, boğazını temizledikten sonra tane tane okumaya başladı: - İşledikleri suç sabit olarak tespit edilen Hakan Okçu, Murat Demir, Taner Yılmaz ve Erdoğan Kırlı'nın yapılan duruşmalarında ..... semtindeki benzin istasyonunu soymak amacıyla gasp ettikleri, Hakan Okçu'nun bu soygun sırasında benzincide çalışan Ethem Çalışır'ı elindeki tabancayla taammüden öldürdüğü deliller ve bilirkişi raporlarıyla sabit bulunduğundan Türk Ceza Kanununun ...... maddesi gereğince Murat Demir ve Taner Yılmaz'ın ondört yıl hapsine, Erdoğan Kırlı'nın sekiz yıl hapsine ve Hakan Okçu'nun ise yirmidört yıl ağır hapsine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Gözlüklerini çıkartıp başını kaldırdı: - Dava bitmiştir... Safiye gözlerini kapattı, durduğu yerde sallandı. Yirmi dört yıl bir ömrün yarısına yakındı neredeyse. Hiçbir şey düşünemiyordu artık. Ensesinde bir sıcaklık hissetti. Sanki korkunç gürültülerin olduğu bir mağaraya girmiş gibiydi. Kanı çekiliyor, dudakları kuruyordu. > DEVAMI YARIN