Acıyarak baktı genç adama!

A -
A +

Hilmi Bey masasında oturmuş, önündeki faturaları kontrol ediyordu. Murat içeriye girince başını kaldırmadı. Genç adam hafifçe kapıya vurdu: - Beni istemişsin patron... Hilmi Beyin sıkıntılı olduğu belliydi. Gözlerini Murat'ın gözlerinden kaçırıyordu sürekli: - Ben çağırdım Murat. Seninle konuşacağım... Otur şöyle. Eliyle sandalyeyi işaret etmişti. Murat merakla ilişti gösterilen sandalyeye. Hilmi Bey hâlâ faturalarıyla ilgileniyordu. Neden sonra başını kaldırdı: - Beni anlayacağını umuyorum Murat. Şimdi sana bir aylık avans vereceğim, bundan sonra birlikte çalışamayacağız. Murat beyninden vurulmuşa döndü. Kekeledi: - Ama... Neden patron, bir hatamı mı gördün, bir yanlış mı yaptım? Hilmi Bey dudaklarını ısırdı. Acıyarak baktı genç adamın yüzüne: - Murat sana yalan söylemeyeceğim. Biliyorsun benim okuyan iki evladım var. Benim kazancım da vasat bir miktar. Borçlarımı en yakından sen biliyorsun. Geceleri uykularım kaçıyor senetlerin çeklerin zamanı geldiğinde. Yaptığım belki adil değil, belki tam anlamıyla kalleşlik ama ben de ailemi çocuklarımı düşünmek zorundayım. Ne yazık ki sistem bu oğlum. Dün kayınpederin geldi. Piyasada var olan bütün borçlarımı satın almış. Seninle çalışmaya devam edersem beni batırmakla tehdit etti. Bütün senetleri icraya vereceğini söyledi. Ben ne yaparım o zaman Murat, bir düşünsene, çocuklarım, karım? Beni anlıyorsun değil mi? Bana kızıyorsun belki ama mecburum Murat! Genç adam gözlerini kısarak baktı patronuna. Ayağa kalktı: - Üzülme patron, senin elinden bir şey gelmiyor belli ki... Benim yüzümden senin darmadağınık olmana izin veremem. En doğrusunu yapıyorsun. Hakkını helal et. Hilmi Bey ağlamaklıydı: - Oğlum, birkaç arkadaşım var, iyi bir referans veririm sana... Acı bir gülümseme belirdi Murat'ın dudaklarında: - İşe yarar mı patron? Belli ki bu adam, Şükrü Karahan çok güçlü... Benim onunla uğraşacak gücüm kuvvetim yok ki... Orada da yaşatmaz beni. Hilmi Bey yanına geldi uzun boylu, yakışıklı genç adamın: - Karınla el ele verip aşabilirsiniz bunları oğlum, gençsiniz, birbirinizi seviyorsunuz, gidin buralardan, uzaklarda bir yerde yeni bir hayata başlayın, her şey istemekle olur biliyorsun... Murat başını iki yana salladı: - Kimsenin bana destek olacağını sanmıyorum patron, o kıza da bu hayatı yaşatmam haksızlık olur. Ardından suçlu bir çocuk gibi fısıldadı: - Yaşayacağını da sanmıyorum. Hakkını helal et... Kafeteryadan çıktığı zaman kendisini boşlukta hissetti. İçindeki sıkıntı bir yumru halinde gırtlağına oturmuş sanki dışarıya fırlamak için bir işaret bekler gibiydi... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.