"Aferin benim güzel gelinim"

A -
A +

Sena, yanında Sinan olduğu halde kapıda bekleyen arabaya bindiler. Sena motoru çalıştırdı: - Emniyet kemerini bağla bakalım. Sinan hemen söyleneni yaptı. Sonra memnun ama heyecanlı bir şekilde sordu: - Sizin çocuğunuz var mı? Sena yutkundu: - Var... dı... Ama benim yanımda değil. Sinan başka bir şey sormadı. Köşke geldikleri zaman Burhan çoktan gelmişti eve. Karısını bahçede karşıladı. Meseleyi annesinden öğrenmişti zaten. Sinan'la tokalaştı: - Hoş geldin küçük bey. - Hoş bulduk efendim. Sena'ya usulca sordu: - Ne oldu? Genç kadın başını salladı: - Anlattığı her şey doğruymuş. Çok akıllı bir çocuk Burhan. Çok da terbiyeli. Bu akşamlık buraya getirdim. Yarın gereken şeyleri yaptıktan sonra bizim yurda yerleştireceğim. Sonra da dernek üyeleri arasından bir hami bulacağım. Okula falan yazılmasını sağlayacağım. Burhan sevgiyle baktı küçük çocuğa, sonra karısına döndü: - Neden bir hami arıyorsun başka yerlerde? Biz olalım bu delikanlının hamisi. Bizim gözetimimiz altında olsun. Ne zamandır sen de ben de istiyorduk bunu. Sena minnetle baktı eşine: - Burhan, sen mükemmel bir insansın. Anneme haber verelim hemen. Hizmetçi Halime Hanıma Sinan'la ilgili gereken direktifleri verip çocuğu ona teslim ettikten sonra köşke girdiler. Feraye Hanım da bu fikri beğenmişti. Oğluna takdirle baktı: - Çok iyi olur Burhan. Akıllı bir çocuk. Okutursunuz. Sena'ya döndü: - Kızım, o kadar güzel çalışıyorsun ki, takdir etmemek mümkün değil. Oğlumu kutluyorum senin gibi bir eş seçtiği için. Bu derneği benden sonra yaşatacağını biliyorum. Aferin sana güzel gelinim benim. ??? Ertesi gün Sena, Sinan'la ilgili işlemleri tamamlamak için koşturdu. Yasal prosedürü bitirdikten sonra köşke dönüp çocuğu aldı. Bir alışveriş mağazasına gidip yeni kıyafetlerle donattı Sinan'ı. Küçük çocuk çok mutluydu. Sena'yı çok sevmiş, gün boyunca elini bırakmamıştı hiç. Ellerinde bir sürü paketle yeniden köşke döndükleri zaman Feraye Hanımın kendileri için zengin bir beş çayı hazırlattığını görüp iştahla yiyip içtiler. Verilen karara göre Sinan derneğin yurdunda kalacak ama istediği zaman köşke gelebilecekti. Artık ondan sorumlu olan insanlar Sena ve Burhan Beydi. Burhan Bey de avukat Yusuf ile görüşmüş, çocuğun vasiliğini alabilmek için mahkemeye müracaat etmesini istemişti. Onun kimsesiz olması bu işi oldukça kolaylaştıracaktı. O gece Sinan ve Feraye Hanım yattıktan sonra karı koca karşılıklı oturdular. Sena yorgun ama mutluydu. Gülümsedi kocasına: - Öyle sevinçliyim ki Burhan. O çocukta beni çeken bir şey oldu. Kanım kaynadı bir anda. Öyle kendinden emin ve terbiyeli ki... Burhan Bey başını salladı: - Evet Sena. Belli ki iyi yetiştirilmiş bir çocuk. Böyle nice çocuklarımız var ziyan olan. Bunları topluma kazandırmak lazım. Sena gözlerini kapattı: - Haklısın canım. Acaba benim çocuğum ne âlemde? > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.