Akşama kadar oğlunu düşündü

A -
A +

Ferit bey oğlunun ciğerlerini dinledi kaşları çatık bir şekilde. Sonra dudak büktü: - Ciğerlerinde bir şey yok.Ama herhalde iltihabi bir durum var vücudunda. Dur bakalım, akşama kadar bekleyelim, eğer düşmezse ateşin bir kan tahlili yaparız. Nevin hanım atıldı: - Neden bekliyorsun Ferit akşama kadar, şimdi yapın tahlili.. Yaşlı adam gülümsedi: - Dur bakalım, her şey olabilir, dişinden olabilir, ne bileyim midesinden olabilir, bir mikrop kapmıştır, boğazını üşütmüştür, bir gün beklemek iyi olur. Bazen bünye savunma mekanizmasını çalıştırdığı zaman böyle ateş yükselmeleri olur. Bir ilaç vereyim, bu gün yat bence oğlum. Serdar kalkmaya yeltenmişti bile: - Yatamam baba, sen bana bir ilaç ver, ben gideyim, bugün ortopedi kliniğindeyiz, biliyorsun önemli, imtihana gireceğiz. Bu yüzden dersi kaçırmamam lazım.. Nevin hanım kendi kendine "hasta hasta gidilir mi?" diye söylenmeye başlamıştı bile. Ferit bey hemen bir ilaç getirdi. Babasının tavsiyesi üzerine bir iki lokma bir şey atıştırdı delikanlı. Az sonra evden çıkmıştı bile. *** Ferit bey o gün akşama kadar oğlunu düşündü. Nasıl olduğunu merak ediyor, kendi kafasınca tedavi planları hazırlıyordu. Aksi gibi o günde epey hasta randevusu vardı. Son hastasının da muayenesi bitince hiç oyalanmadan fırladı. Sekreterine: - Ben çıkıyorum Aslı, Serdar biraz rahatsızdı, hemen eve gideyim kızım. Dedi. Sekreter kız hemen ayağa fırlamıştı: - Çok geçmiş olsun doktor bey. Ben kapatırım muayenehaneyi. Ferit Yılmaz oyalanmadan arabasına atladı. İçinden dua ediyor, oğlunun iyileşmiş olmasını temenni ediyordu. Eve geldiği zaman kapıyı açan karısına ilk sorusu Serdar olmuştu: - Nasıl çocuk, evde mi? Nevin hanım üzgün bakışlarla baktı kocasına: - Öğleden sonra erkenden geldi Ferit. Duramamış. Hocasına söylemiş, o da izin vermiş. Odasında yatıyor. Ferit bey oyalanmadan fırladı. Oğlunun odasının kapısını açtı usulca. Delikanlı gözleri kapalı yatıyordu. Yavaşça elini alnına koydu. Ateşi yükselmişti. Şaşkın bir şekilde kendisine bakan karısına döndü: - Benim çantamı getiriver Nevin. Bu sırada Meral de gelmişti eve. Telaş içinde koşturan annesini görünce merakla sordu: - Ne var anne? - Serdar hasta kızım. Baban başında. Genç kız hemen kardeşinin odasına koştu. Ferit bey yatağın kenarına oturmuş, yavaş sesle konuşuyordu Serdar'la. Yanlarına gitti: - Ne oldu sana? Serdar sapsarı bir yüzle gülümsedi: - Horozlar gagaladı. Tam imtihan zamanı olacak iş mi bu? - Boş ver imtihanı falan şimdi. İyileşmeye bak. Nazar değdirdin kendine. Bana bir şey olmaz derken... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.