Tamer sakindi... Sanki söylediği şeyin son derece normal bir şey olduğunu kabul ediyormuş gibi devam etti: - Evet, ciddi söylüyorum, biz de evlenir gideriz. O zaman amcan bir şey diyemez. İstemez misin benim eşim olmayı? İstanbul'da yaşamayı. Bak ben çok zenginim. Babamın büyük şirketleri var. Yurt dışına mal satıyor. Çok büyük, bahçe içinde bir evimiz var. Annem, babam ve ben yaşıyoruz o evde. Hizmetçilerimiz var. Rahat edersin, istemez misin? Şevval sırtını ağaca yasladı, gözlerini kıstı: - Ne istiyorsun benden? Senin gibi bir adam benim gibi bir taşra kızından ne isteyebilir? Ne bekleyebilir? Belki cahil görünüyorum ama bu düşünmeme engel değil. Benim de kendime göre düşüncelerim var. Belki seninkiler kadar geniş ufuklarım olmayabilir ama neyin ne olduğunu da anlarım. Tamer beklemediği bu çıkış karşısında şaşırmıştı. - Vay, vay, vay!.. Şevval bozulmuştu. Sert bir sesle çıkıştı: - Alay etme benimle, bak şimdiden küçümsüyorsun bile... Tamer atıldı: - Yanlış anlama, şaşırttın beni. Ama ben son derece samimi hislerle söyledim demin dediklerimi. Seni küçümsediğim falan da yok! - Ben senin sosyetik arkadaşların gibi değilim, olamam da... Konuşmak istedin, konuştuk. Ama bu kadar yeter. Haydi, sen yoluna ben yoluma... Şimdi gitmem lazım. Hoşça kal! Genç kız bu sözlerden sonra hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladı. Tamer onun peşinden koştu ve kolundan yakaladı: - Şevval! Dur bir dakika... Seni bir daha ne zaman göreceğim ben? Genç kız yukarıdan aşağıya süzdü delikanlıyı: - Ne görmesi? Tamam işte bu kadar! Bundan sonrası yok! Tamer hayal kırıklığına uğramıştı. Bir şey diyemedi. Genç kızın sert bir şekilde uzaklaşmasına bakakaldı sadece. Uzun zamandır hiç alışık olmadığı bir ortamda kalmanın getirdiği sıkıntıyla biraz gönül eğlendirmek istemişti ama beklemediği bir tepkiyle karşılaşmak genç adamı hem şaşırtmış, hem de düşündürmüştü. Garip bir çekingenlik duydu genç kıza karşı. Gözlerini kıstı. "Beni hiç kimse reddetmedi Şevval... Hele senin gibi bir taşra kızı buna hiç cesaret edemedi. Daha bitmedi seninle hesabımız..." diye fısıldadı dişlerinin arasından kendi kendine... DEVAMI YARIN