Kahve tenhaydı. Erken saat olduğu için daha gelen de fazla yoktu. Kendisi gibi işsiz, güçsüz takımından bir kaç kişi miskin kiskin oturuyordu. Ekrem iki bardak çay alıp onun masasına geldi: - Al bakalım, ilk çayın benden olsun. Yahu, iş bakıyor musun sen? Nasıl iş aramak bu, her an buradasın, oturduğu yerde kimse kimseye iş vermez. - İş miş yok be birader. Allahtan bizim hanıma bulduk bir iş, bugün başladı. Görsen çalıştığı evi, saray, saray... Ben böyle şey görmedim. Adamlarda ne para var yahu... Ekrem gülümsedi, çayından bir yudum aldıktan sonra: - Onlar okumuş, tahsil görmüş insanlar birader, senin benim gibi bomboş değiller. Herkes emeğinin karşılığını alıyor bu hayatta. Halil alaycı bir şekilde güldü: - Yok be yahu, kim alıyor emeğinin karşılığını... Adamlarda şans var şans... - Bırak el âlemi sen şimdi de kendine bak... Ne yapacaksın, ne düşünüyorsun, karının kazandığı paraya mı bakacaksın? Sen oturup o mu kazanacak? Hafifçe öne doğru eğildi, fısıldayarak: - Bak birader, kadın kısmına maddi özgürlük vermeyeceksin... Sonra önünü alamazsın. Bak Cahit'in karısına... Kadın değil acuze sanki... Gördün işte dün, daldı kahveye... Her şeye hakkı var sanıyor. Benden söylemesi, hayır, başın ağrır sonra. Azıcık para gördüler mi, istekleri bitmez, hele kendileri kazanıyorsa yanlarına yaklaştırmazlar. Ben bunu bilir bunu söylerim. Halil'in gözleri açılmıştı, öfkeyle soludu: - Onun kemiklerini kırarım. Hele bir öyle şeyler yapmaya kalksın.... Sinirlenmişti. Hırsla dikti çay bardağını başına, elinin tersiyle sildi ağzını. Ekrem'e baktı: - Bırak bunları da, ben gitmek isterim Ekrem kardeş, Almanya'ya gitmek isterim, bu işin yolu yöntemi nasıl olacak bir bilgin var mı ne yapılacak, nasıl yapılacak? Bilirsin sen, anlatıversen bana... *** Ekrem arkasına dayandı. Dudak bükerek bir müddet düşündü. Sonra bilmiş bir edayla: - Eskiden olsaydı kolaydı, müracaat ediyordun, sıran geliyordu, gidiyordun. Ama şimdi o kadar kolay değil oralara gitmek. Ancak gideceksin, orada bir Alman hanımla evleneceksin, o zaman Alman vatandaşı olacak ve çalışma izni alacaksın. Tabii bu yol da sana göre değil, evlisin çünkü. Başka da bir çaresi yok bu işin. Oralarda böyle şeyler çok sıkı. Halil meraklanmıştı. Öne doğru eğildi: - İyi de farzet ki bekarım ve gittim diyelim, kimi bulacağım evlenmek için durduk yerde? Ekrem güldü bıyık altından: - Yahu sırf bu iş için kadınlar var orada... Biraz para karşılığında evleniyor seninle, sonra da boşanıyor. Almanya'da önemli olan çalışma izninin olması. Kaçak çalışır da yakalanırsan eğer halin harap. Bir daha seni sınırından içeri sokmuyor. Çabucak da yakalıyorlar adamlar. Öyle sıkı kontrol var ki... DEVAMI YARIN