Artık her şey anılarda kalacaktı

A -
A +

Yalçın babasının bu sert çıkışı karşısında duraklamıştı: - Tamam baba, sinirlenme... Madem öyle istiyorsun, madem boşa atılacak paran var, sen bilirsin... Şevket bey derin bir nefes aldı: - Hayatınız işte hep bu yanlışlarınız yüzünden bu hale geldi. Hiçbir zaman ileriyi düşünmediniz, buldunuz yediniz, senin yanlışlarını düzeltmek için düzenimizi bozduk, şu söylediklerine, şu yaptıklarına bak! Karışma bundan sonra eşyamı ne yapacağıma!.. Yalçın iki elini havaya kaldırdı: - Tamam baba, tamam, bir şey demedim. Gelen eskiciyi gönderirim. Ama depo falan bulamam ben. Hiç bilmem öyle işleri. Yavuz Bey desen bir işin ucundan tutmuyor, bak adam ortalarda yok... Şefika Hanım boynunu büktü: - Neden olsun ki oğlum, onun ne alakası var bu olanlarla? Yalçın bozulmuştu: - Ne yani, başıma mı kakıyorsunuz? Şevket Bey elini kaldırdı: - Olan oldu, bırakın artık bu konuşmaları, haydi Yalçın, tut şunun ucundan kaldıralım. İşimiz çok daha... Öğlene kadar eşyalar toparlanmıştı. Şefika Hanım yanında götüreceği eşyaları düzenlemiş, çantalara yerleştirmişti. Kocasının ve kendisinin elbiseleri, birkaç parça özel eşyalarıydı aldıkları. Şevket Bey ise ev eşyalarını koyabileceği bir depo bulmak için evden çıktı. Birkaç saat dolaştıktan sonra mahallenin esnaflarından birisinin mallarını koymak için kullandığı ambar gibi bir yer buldu. Adamla konuşmuş, geçici bir süre için eşyaları ambarda saklama izni almıştı. Her ay cüzi bir miktar para verecekti. Bir kamyon ayarladı ve her şeyi taşıdı. Yorgunluktan dizleri tutmuyordu artık. Yalçın her şey taşındıktan sonra gülümsedi: - Haydi bakalım gidelim artık. Yeni ev sahibine anahtarı teslim edelim. Şefika Hanım kapıdan çıkmadan bir kez daha dolaştı boş odaları. Yılları bu evde geçmişti. Çocukları bu evde doğmuş, bu evde büyümüştü. Gözleri dolu doluydu. Yanına gelen kocasının omzuna yaslandı: - Bitti işte Şevket Bey, bu evde geçen her şey anılarda kalacak... Bir daha asla dönemeyeceğiz... Şevket Bey karısını teselli etmeye çalıştı: - Biz yaşlandık artık Şefika, kaç günlük ömrümüz kaldı ki, her yerde yaşarız. Her şey çocuklarımız için, onlar mutlu olsunlar, rahat etsinler... - Haklısın diye mırıldandı yaşlı kadın. Derin bir nefes alarak çıktı dışarıya. Yalçın arabasına oturmuş bekliyordu. Karı koca bindiler. Genç adam motoru çalıştırdı: - Anne seni Yadigar ablama götüreceğim şimdi. Babam da bizde kalacak. Şefika Hanım şaşkın bir şekilde kocasına baktı: - Biz ayrılmasaydık oğlum, baban bensiz yapamaz... Yalçın umursamaz bir tavırla arabayı hareket ettirdi: - Bir süre böyle olacak anne, istediğiniz zaman birbirinizi görürsünüz... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.