Coşkun İstanbul otogarına indiği zaman etrafındaki korkunç kalabalığı görünce korkularında ne kadar haklı olduğunu anlamıştı. Mithat Beyle görüşmesinin üzerinden on gün geçmişti. Bu on gün zarfında gerekli bürokratik işlemler yapılmıştı. Çünkü hemen o hafta başı Coşkun Mithat Hocayı arayarak teklifi kabul ettiğini söylemişti. Ardından gereken kurumlarla yazışmalar yapılmış ve Coşkun'un kadrosu Cerrahpaşa Tıp Fakültesine alınmıştı. Üç kere de Arzu'yla görüşmüştü Coşkun. Genç kız sevinçten havalara uçuyordu. Heyecan içinde delikanlının İstanbul'a gelişini beklediğini söylemişti son konuşmalarında. Genç adam ürkek bakışlarını etrafta gezdirdi. Seyyar satıcılar, otobüs şirketlerinin çığırtkanları avaz avaz bağrışıyorlardı. Birden kendisine doğru koşar adımlarla gelen Arzu'yu fark etti ve rahatladı. Genç kız soluk soluğaydı: - Geç kaldım sandım... Trafik bir felaketti. Hoş geldin. Coşkun gülümsedi: - Ben de beni burada bıraktın sanmıştım. Nasılsın? - Harikayım... Gel haydi, burada durmayalım. Birlikte yürümeye başladılar. İki tane valizi vardı Coşkun'un. Otogarın parkına doğru yürüdüler. Bu arada Arzu durmadan konuşuyordu: - Birkaç ev buldum sana hastanenin yakınında. Yarın gider bakarız. Bugün dinlen. Yakınlarda bir de temiz otel var. Orada kalırsın bu gece. Yer ayırttım ben. Coşkun takdirle tebessüm etti: - Ooo, her şey hazırlanmış desene... Arzu kıkırdadı: - Söz verdik oğlum, yarı yolda bırakacak değiliz ya. Genç kızın arabasına valizleri yerleştirdiler. Sonra yola çıktılar. Kocamustafapaşa'ya geldikleri zaman hava neredeyse kararıyordu: - Babamın çok selamı var. Bugün dinlensin dedi. Ama yarın akşam yemeğe bekliyorlar seni. Otelin önüne geldikleri zaman birkaç dakika süren bir park problemi yaşadılar. Otel mütevazı bir görüntüdeydi. Kısa bir süre içinde yerleşti Coşkun. Lobiye inip kendisini bekleyen Arzu'ya yöneldi: - Çok teşekkür ederim. Benim için bir sürü zahmete katlandın. Geç olmadı mı senin için? Omuzlarını silkti genç kız: - Şimdi otobana çıktım mı on dakikada giderim. Mesele değil. Sen iyice dinlen. Ben yarın sabahtan geleceğim. Birlikte evlere bakarız. İşlerimizi hallederiz. Şimdilik iyi geceler. Gözlerini kıstı ve sevgiyle baktı genç adama: - Her şey umarım güzel olur!