Yahya Efendi yoğun bakımdaydı. Coşkun haberi alır almaz hemen uçakla İzmir'e, oradan da Salihli'ye gelmişti. Arzu da yoğun ısrarları sonucunda genç adama yanında gelmeyi kabul ettirmişti. Hastane başhekimi Coşkun'un yanına yaklaştı: - Doktor Bey, bu hastanenin imkanları malum, burada tedavinin mümkün olmadığını siz de biliyorsunuz. Belki bir ameliyat gerekecek. Yoğun bir kanama var beyinde. İzmir'e nakletmek en doğrusu olacak. Genç adam yanında bekleyen Tansel'e döndü: - Ben Vedat Hocayı arayacağım Tansel Abla, Dokuz Eylül'e nakledelim babamı... Yahya yaşadığı yoğun strese dayanamamış ve kahvedeyken aniden fenalaşarak yere yığılmıştı. Tansiyonu inanılmaz derecede fırlamış ve sonucunda şiddetli bir beyin kanaması geçirmişti. Müşerref Hanım iki yana sallana sallana ağlıyordu hastanenin bekleme odasında. Yanında Arzu vardı ve yaşlı kadını teselliye uğraşıyordu. Coşkun hemen cep telefonunu çıkardı ve eski hocasını aradı. Vedat Bey on beş günlüğüne yurt dışına gitmişti. Çaresiz bir şekilde baktı Tansel'in yüzüne: - Vedat Hoca yokmuş, Bu ameliyat ciddi bir ameliyat. Ne yapacağız Tansel Abla? O sırada bu konuşmaya şahit olan başhekim söz karıştı: - Coşkun Bey, siz Cerrahpaşa'da öğretim görevlisisiniz. Oraya götürebilmek mümkün mü? Biliyorsunuz bu işin uzmanı orada. Akif Ünlüer... Sanıyorum sizin de hocanız... Coşkun yüzünün gerildiğini hissetti. Tansel şaşkın bir şekilde baktı genç adama. Ne diyeceğini bilemiyordu. Genç adam dudaklarını ısırdı: - Düşüneceğim Doktor Bey. Biraz sakinleşip doğru karar vermem lazım. Başhekimin yanından ayrıldıklarında Coşkun hiç konuşmuyordu. Müşerref Hanımların yanına geldikleri zaman yaşlı kadın ve Arzu merakla onların yüzüne baktı. Ne olup bittiğini öğrenmeye çalışıyorlardı. Tansel usulca fısıldadı: - Başhekim ameliyatı Akif Ünlüer'in yapmasını söylüyor. Bu konunun uzmanı oymuş... Müşerref Hanım inledi. Arzu'nun gözleri dehşetle açılmış, Coşkun'a bakıyordu. Yanına sokuldu: - Ne yapacaksın? Başını iki yana salladı genç adam: - Bunu yapamam! Ondan bir şey isteyemem ben! Tansel kaşlarını çattı: - Coşkun, söz konusu olan babanın hayatı... Yüreğinde kopan fırtınayı dindirebilmesi mümkün değildi genç adamın. Bu seçimi yapmak zorunda olması hayatında karşılaşabileceği en zor şeydi ve ne yapacağını bilmiyordu... DEVAMI YARIN