"Aslan gibi çocuksun!"

A -
A +

Yah­ya Efen­di sus­kun­du. Se­di­rin üze­ri­ne bir aya­ğı­nı al­tı­na alıp otur­muş, elin­de tes­bi­hi, öy­le­ce dü­şü­nü­yor­du. Mü­şer­ref Ha­nım ise göz­le­ri sa­bit bir nok­ta­ya di­ki­li, ile­ri ge­ri sal­la­nı­yor­du. Coş­kun iki­si­ne de bak­tı: - Bu be­nim ka­ri­ye­rim için çok önem­li. Hem ta­til­ler­de ge­li­rim ya­nı­nı­za. Siz de ge­lir uzun sü­re­li ka­lır­sı­nız ya­nım­da. Bil­mem an­la­ta­bi­li­yor mu­yum? Yah­ya du­dak­la­rı­nı ıs­lat­tı di­liy­le, ya­vaş­ça göz­le­ri­ni kal­dır­dı: - Oğ­lum, ha­yat se­nin ha­ya­tın. Se­nin için en iyi­si ney­se ona ka­rar ve­re­cek­sin. As­lan gi­bi ço­cuk­sun. Bi­zim sus­kun­lu­ğu­muz sa­de­ce has­re­ti­ni çe­ke­ce­ğiz di­ye. Ama hep, öle­ne ka­dar bi­zim­le ya­şa­ya­cak ha­lin yok. Bu­nu is­te­mek sa­na hak­sız­lık olur. Ya­rın­dan son­ra ev­le­nip yu­va­nı ku­run­ca za­ten gi­de­cek­sin. Bu bi­li­nen bir ge­le­cek. Bak­ma sen bi­ze. Ka­ra­rı­nı doğ­ru ver. Ba­na fay­da­lı ola­cak di­yor­san hiç dur­ma git he­men. Mü­şer­ref Ha­nım da ko­ca­sı­nın söy­le­dik­le­ri­ne ka­tıl­dı­ğı­nı ba­şı­nı sal­la­ya­rak bel­li et­ti. Coş­kun sev­giy­le bak­tı bu iki yaş­lı in­sa­na: - Si­zin gi­bi bir an­ne ve ba­bam ol­du­ğu için ben çok şans­lı­yım. Bu ko­nu­yu mes­le­ki açı­dan Tan­sel Ab­lay­la da gö­rüş­mek is­ti­yo­rum. Ye­rin­den kal­kıp te­le­fo­na doğ­ru yü­rü­dü. Tan­sel'in nu­ma­ra­sı­nı çe­vir­di. Bek­le­me­ye baş­la­dı. - Alo, Tan­sel Ab­la, ben Coş­kun. Na­sıl­sın? Gü­lüm­se­ye­rek de­vam et­ti: - Bi­ze ge­le­bi­lir mi­sin? Hem ak­şam ye­me­ği ye­riz eğer ye­me­diy­sen, hem de se­nin­le ko­nuş­mak is­te­di­ğim önem­li bir ko­nu var. Te­le­fo­nu ka­pat­tık­tan son­ra Mü­şer­ref ha­nı­ma dön­dü: - An­ne­ci­ğim, sa­na sor­ma­dan da­vet et­tim ama o ya­ban­cı de­ğil. Mü­şer­ref Ha­nım gü­lüm­se­di ye­rin­den kal­kar­ken: - Olur mu oğ­lum, bu­ra­sı se­nin evin, ta­bi­i da­vet ede­cek­sin, ben bir sa­la­ta ya­pa­yım ba­ri... Kırk beş da­ki­ka son­ra sof­ra­da hep bir­lik­te ye­me­ğe otur­muş­lar­dı. Tan­sel, Coş­kun'a bak­tı dik­kat­le: - Me­rak et­tim Coş­kun, ney­miş önem­li bir me­se­le de­di­ğin? - Tan­sel Ab­la, dün ak­şam Cer­rah­pa­şa Tıp Fa­kül­te­si Nö­ro­şi­rur­ji Ana Bi­lim Da­lı Baş­ka­nı Mit­hat Ak­yay­la ile bir­lik­te ye­mek­tey­dim. Be­ni ken­di kür­sü­sü­ne is­ti­yor. Tan­sel az kal­sın bo­ğu­lu­yor­du: - De­me ya­hu! Mit­hat Ho­ca dün­ya ça­pın­da bir dok­tor­dur. Ha­ri­ka bir şey bu... Coş­kun ra­hat­la­mış­tı... - Ben de ka­bul edi­yo­rum bu tek­li­fi za­ten...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.