Kerim Bey dudaklarını büzerek kızının takındığı tavrın nedenini anlamaya çalıştı. Zeynep yutkundu: - Konuşalım baba! Adam gözlerini kıstı, boğuk bir sesle: - Şu anda karnım aç Zeynep, yemekten sonra konuşuruz. - Hayır baba! Şimdi! Kerim Bey şaşırmıştı. Yan gözle kız kardeşine baktı. Asuman Hanım dudaklarını ısırmış korkuyla bakıyordu onlara. Adam kaşlarını kaldırdı. Pek fazla ciddiye almayan bir tavırla: - Nedir derdin? - Benim arkadaşlarımı orman kanunlarına göre yönlendirebileceğini mi sanıyorsun? Kerim Bey alaylı bir şekilde gülümsedi: - Yemeden içmeden gelip anlattı ha? Güzel... Bu da onun hakkında bir referanstır işte. Bu insanla arkadaşlık etmeni istemiyorum Zeynep. Konu kapanmıştır. - Sana bu yaşıma kadar hiç karşı gelmedim baba. Hep senin doğruların kabul gördü... Kerim Bey aynı alaycı ve sakin tavrıyla sözünü kesti kızının: - Fena mı oldu? - Bu bambaşka bir durum baba! Kerim Bey sinirlenmeye başlamıştı. Kaşları çatıldı: - Önce benimle konuşurken saygılı ol bakalım. Sonra da eğer bu çocukla bir kere daha görüştüğünü duyarsam onun hakkında hiç de iyi olmaz... Zeynep hayretle baktı adamın yüzüne. Şaşkın bir gülümseme belirdi dudaklarında: - Sen şimdi hiçbir günahı olmayan bir insanın hayatını mahvetmekten bahsediyorsun anladığım kadarıyla? Fakat ne yapabilirsin ki ona? Kerim Bey kaşlarını kaldırdı: - Ne yapabileceğimi görmek istersen devam et... Zeynep başını iki yana salladı: - Hayır, hayır, hayır, yüz bin kere hayır! Hiçbir şey yapamayacaksın ona. O dünyada gördüğüm en dürüst, en seviyeli ve en efendi insanlardan biri. Ama bu kriterler senin için ne kadar önemli bunu bilemem. Çünkü senin kriterlerinin farklılığı bu ilişkiyi sormadan, öğrenmeden, sabit bir fikirle engellemeye kalkmandan belli. Bana sakın Ozan'ın kusurunu falan söylemeye kalkma. Mesele Ozan meselesi değil... Onun yerinde kim olsa aynı tavrı koyacaktın. Senin derdin benimle... Beni paylaşamamak... Ama bu nasıl bir sevgidir ki bir gün olsun sıcaklığını hissetmedim ben. Bir gün olsun ürkmeden, korkmadan yanına yaklaşamadım!.. *** Zeynep bu sert çıkışının ardından hızlı adımlarla salondan çıktı. Kerim Bey onun arkasından düşünceli bir tavırla baktı. Son söylediklerine cevap vermemişti. Asuman Hanım ne yapacağını bilemez bir halde koltuğuna sinmiş, bekliyordu. > DEVAMI YARIN