"Ayaklarıma kara sular indi"

A -
A +

Milattan Önce 6000 yıllarında kurulmuş olan Efes Antik Kenti M.Ö. 4000'e kadar uygarlık, bilim, sanat alanlarında her zaman büyük rol oynamış, dünyanın en önemli uygarlık merkezlerinden biriydi. Yılda ortalama bir buçuk milyon kişi tarafından ziyaret ediliyordu. Helenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan Efes kenti 200.000 kişilik bir nüfusa sahip bir liman kentiydi... Bütün bu bilgileri yaptıkları gezi boyunca Nejat'tan öğrenmişlerdi. Genç adam kendinden geçmiş bir şekilde en ufak ayrıntıyı dahi atlamadan bilgi veriyor, sorulan her soruyu cevaplamaya çalışıyordu. Yaklaşık iki saatten fazla sürmüştü Efes gezileri. Özlem yorulmuştu. Büyük mermer bloklardan birini üzerine oturdu: - Of, yeter... Ayaklarıma kara sular indi. El âlemin taşlarının arasında ne işim var benim... Siz gezin bundan sonrasını ben bir yere kımıldamam. Bahar gülmeye başladı: - Bıktım senin bu oyunbozanlığından. Daha gezeceğimiz çok yer var. Haydi kalk! Özlem söylene söylene kalktı. Efes'in ardından Meryem Ana Evi'ne çıktılar. Nejat gerekli bilgileri eve girmeden önce vermişti. Efes Antik Kentinin üst kapısının yanından geçilerek çıkılan Meryem Ana ören yerinde, küçük bir Bizans kilisesi bulunmaktaydı. Burası Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılıyor ve ziyaret ediliyordu. Buradaki geziyi tamamladıktan sonra Özlem'in yakınmaları iyice artmıştı: - Acıktım ben! Bir şeyler yiyelim. Böyle aç susuz gezmekten bittim... Bahar ona aldırmıyordu. Her zamanki haliydi Özlem'in bu. Nejat genç kızın yüzüne baktı: - Burada yenilebilecek en güzel şey çöp şiştir. Meşhurdur biliyorsunuz Selçuk'un çöp şişi. Yanında da bir "yandım çavuş ayranı"! Ne dersiniz? Özlem heyecanla atıldı: - Allah derim be arkadaşım, başka ne denir ki... Bu sözler üzerine kahkahalar patladı. Bahar gözlerinden yaşlar gelene kadar güldü. Selçuk'a inip köhne bir yerde çöp şiş yediler ve ayran içtiler. Karınları doyduktan sonra Nejat genç kızlara baktı: - Şimdi ne yapıyoruz arkadaşlar? Bahar gülümsedi: - Rehber sensiz! Nereye götürürsen oraya gideriz. Genç adam kaşlarını çattı, birkaç saniye düşündü ve haykırdı âdeta: - Haydi o zaman, istikamet Şirince. Dünyanın en sevimli köyüne gidiyoruz şimdi!.. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.