Aylardır ilk defa gülümsüyordu...

A -
A +

Arzu işe başlayışından on gün sonra personel müdürü Bekir Bey tarafında çağırılınca heyecan içinde fırladı masasından. Üstünü başını düzelttikten sonra içinden dua ederek ilerledi koridor boyunca. Bekir Bey masasının başında gülümseyerek karşıladı onu: - Buyurun Arzu Hanım. Sakin bir şekilde gösterilen yere oturdu genç kadın. Yüreği fırlayacakmış gibi atıyordu. Bekir Bey arkasına yaslandı: - Bir şey içer misiniz? - Teşekkür ederim efendim. Adam sanki bile bile uzatıyordu lafı. Arzu'nun kıvranışını görmekten keyif alıyor gibiydi. Sonunda insafa geldi: - Dün büyük patron geldi odama. Arada bir uğrar, bir kahvemi içer. Gözüne çarpmışsın. Halkla ilişkiler departmanındaki farklılaşma gözlerinden kaçmamış. Bana bunun sebebini sorduğu zaman ben de anlattım ve senden bahsettim. Hikâyeni de anlattım. İznin olmadan yaptım bunu, affet ama bilmeleri gerek diye düşündüm. Patron çok ilgilendi. Ben de sana yaptığım ayrıcalıktan bahsettim. Şu on beş günlük deneme süresinden. Ama patron buna gerek olmadığını, sözleşmenin hemen imzalanmasını istedi. Onun için çağırdım seni buraya. Sözleşmeni imzalayacağız Arzu Hanım. İşe alındınız. Arzu yutkundu. Nefesini tutarak dinlemişti müdürün anlattıklarını. O konuşurken içinden sürekli dua etmişti. Aylardır ilk defa içten gülümsüyordu: - Çok teşekkür ederim. Sağ olun... Personel Müdürü bazı evraklar çıkarttı: - Bunları doldur kızım, dikkatle oku. Alacağın maaş burada yazıyor. Arzu adamın gösterdiği yerdeki rakama göz ucuyla baktı ve inanamadı. Bu düşündüğünden de fazla bir miktardı. Eli ayağı titriyordu. Evladını kimseye muhtaç olmadan büyütebilecek olmanın sevincini yaşıyordu. Evrakları doldurdu, sözleşmeyi imzaladı. Bekir Bey: - Hayırlı olsun kızım. Burada çalışırsan karşılığını alırsın. Bundan hiç kuşkun olmasın. Ben emir verdim muhasebeye. Şimdi git çalıştığın on günün karşılığını da al. Arzu minnetle baktı adama: - Çok teşekkür ederim, gerçekten çok teşekkür ederim. Ofisine döndüğü zaman on gündür yaşadığı o eğretilik duygusu artık yoktu. Çalışma arkadaşları tarafından da tebrik edildi. Masasına oturdu. Şimdi daha büyük bir hırsla ve şevkle çalışacaktı. Bir işi vardı ve kimseye muhtaç olmadan kendi ayaklarının üzerinde durarak evladını büyütecek, babasına ve evine sahip çıkacaktı. Ömer'in ölümünden beri ilk defa içinde bir huzur ve gerçek bir sevinç vardı... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.