Nihal bir şeyler anlatmak istiyordu... Dudaklarını ısırdı. Gözlerini kaçırdı arkadaşından, yere baktı: - İşin resmi tarafını halletmeden bir gün mahalledeki Merkez Camii'nin imamını alarak arkadaşının evine gittik ve orada nikahımız kıyıldı. Faruk, ailesinin tepkisinden korktuğu için bir an önce hızlandırmak istiyordu evlilik işini. O günden beri de beraberiz onunla ve ben... Ben hamileyim... İnce bir çığlık attı Aysel! Kocaman açılmış gözleriyle bakıyordu çok sevdiği arkadaşına. Uzun süren bir sessizlikten sonra Aysel'in sesi duyuldu: - Aman Allah'ım... Doğru mu söylüyorsun Nihal? Genç kadın artık kendini tutmayı bırakmış, göz pınarlarında biriken yaşları engellemekten vazgeçmişti. Yağmur gibi dökülüyordu gözyaşları: - Doğru söylüyorum Aysel, ne yapacağımı bilemiyorum... - Ya Faruk? Faruk ne diyor? Nihal içini çekti, ince uzun parmakları ile gözyaşlarını sildi: - O bilmiyor... Söylemedim. Aysel ayağa fırlamıştı heyecan ve öfkeden: - Nasıl yaparsın bunu? Neden söylemiyorsun? Mecbursun söylemeye... Nihal kararlı bir ifade ile cevap verdi: - Söyleyemem Aysel. Reddederler evlatlıktan. Bunu yapamam. Aysel hayretle güldü: - Bu mantığı anlamam mümkün değil. Yok kızım, benim aklım almaz bunu... Hem sen resmi işlemi hızlandırmak maksadıyla dini nikah yaptırdı diyorsun, hem böyle konuşuyorsun! Nihal yalvarır gibi baktı arkadaşının yüzüne: - O onun hesabıydı, ancak ben onun ailesinin hayatını karartacağını biliyorum... Bana söz ver Aysel, hiç kimse bilmeyecek bunu.... Aysel şaşkınlıkla baktı arkadaşına: - Nihal! Aklını başına topla, ne yaparsın? Nasıl çıkarsın bu işin içinden? Bu çocuk doğduğu zaman ne olacak? İnanamıyorum sana... Burada nasıl oturacaksın? Nihal içini çekti: - Bir şeyler düşüneceğim. Şimdi kafam çalışmıyor... Aysel arkadaşının yanı başına oturdu ve onun titreyen ellerini avuçlarının arasına aldı. Gözlerinin içine bakıyordu: - Bak canım, mutlaka Faruk'un bilmesi lazım bunu. Birlikte karar vermeniz lazım. O da sorumluluklarını bilmek, öğrenmek mecburiyetinde. Başka yolu yok. Sen tek başına halledemezsin bunu. Nihal çaresiz bir şekilde baktı arkadaşının yüzüne: - Gerçekten söylemeli miyim? - Tabii ki... Başka ne yapabilirsin güzelim, aklını başına topla... Nihal dalgın bir şekilde çevirdi gözlerini. Sabit bir noktaya bakmaya başladı. Aysel onun saçlarını okşadı: - Ne olur Nihal, aklını başına topla, mantıklı davran. Ne olur... > DEVAMI YARIN