"Baban olarak senin yanındayım kızım"

A -
A +

Yadigar üzüntüyle buruşturdu yüzünü: - Olmaz öyle şey baba... Bu saatten sonra nasıl yaparsınız siz? Hem nerede kalacaksınız ev bulana kadar. Tülay asla kabul etmez, Yalçın'ın karısının da ondan aşağı kalır yeri yok. Bana gelin desem Saffet'i biliyorsunuz, rahat ettiremem sizi. Ne olur anlayışlı ol, bir de sizin derdinizle uğraşmayayım. Neredeymiş aklı bu çocuğun bu kadar borç yapana kadar... Aldığın üç kuruş emekli maaşıyla nasıl yaşayacaksınız?.. Kiraya yetmez ki bu para! Şevket Bey başını sallıyordu: - Haklısın kızım ama evlat, o kadar çaresiz kalınca yapacak bir şey bulamadık. Hapse girmesine, hayatının mahvolmasına seyirci kalamazdık... Buna sen de razı gelmezdin sanırım. Yadigar ağlamaklı olmuştu: - Keşke yapabilecek bir şeyim olsaydı. Yavuz biraz yardımcı olsa, ben de Saffet'ten rica ederdim... Şevket Bey acı bir gülümseme ile karşılık verdi: - Yavuz kılını kıpırdatmıyor kızım... Sağ ol sen de düşündüğün için ama senin kocanı da biliyoruz. Gerçekler saklanamaz kızım. Saffet'in iyi bir koca olmadığını biliyorum. Ben aptal değilim. Ama sen de aklı başında bir kızsın. Ne yapacağını, nasıl davranacağını sen iyi bilirsin. Ben bir baba olarak hep senin yanındayım kızım. Elimden gelen neyse onu yaparım. Yeter ki sizler mutlu olun, rahat olun... Yadigar kendini tutamadı, ağlamaya başladı... Elleriyle yüzünü kapatmıştı. Şevket Bey o kadar üzüldü ki onun bu haline, nefes almakta zorluk çekti bir anda. Öne doğru eğildi: - Kızım, ne yapabilirim senin için söyle bana, Saffet'le konuşmamı ister misin? Yadigar iki yana salladı kafasını: - Hayır baba... Sakın böyle bir şey yapma. Emin ol ben iyiyim. Her ailede olur böyle şeyler... Bunlar da geçecek elbet. Beni düşünme... Şevket Bey sessiz kaldı. Boynunu büktü: - Sen bilirsin kızım... Peki ne diyorsun şimdi? Yadigar iki elini yana açtı: - Benim parada pulda, mirasta, hakta gözüm yok baba. Ben sizi düşünüyorum sadece. Siz böyle uygun gördüyseniz bana diyecek bir şey kalmaz. Ama iyi düşünün derim. Bunun sonrası da var... Şevket Bey ayağa kalkmıştı: - Sağ ol kızım... Ben de senden bu cevabı bekliyordum zaten. Yine de sorayım dedim... Yadigar üzülmüştü: - Gidiyor musun baba? Yemek yeseydik birlikte, bak sen seversin, karnıyarık yaptım. - Yok kızım gideyim, annen bekler. Hem Yalçın da satış için birkaç kişiyle görüşüp, uygun olursa eve getirip gösterecekti. O nedenle gideyim ben. Saffet'e selam söyle evladım. Yadigar sevgiyle sarıldı babasının boynuna. Başını yaşlı adamın omzuna dayadı: - Sizi çok seviyorum baba... Sizin varlığınız beni ayakta tutuyor, her ne kadar istediğim zamanı size ayıramıyorsam da aklım, kalbim sizinle hep... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.