Tevfik valizlerini hazırlayıp kapattıktan sonra pis pis sırıtarak salona geldi. - Biletleri aldım. Kamyon birazdan gelip yükleyecek eşyaları. Ondan sonra hemen yola çıkacağız. Şefika Hanım dudaklarını ısırıyordu. Başını iki yana salladı: - Kızımı almadan gitmem Tevfik. Bırakmam Elmas'ımı burada... Tevfik sinirlenmişti: - Şimdi kızına başlatma!.. Kızın yeri kocasının evi. Artık bizden çıktı. Bu saatten sonra çoluk çocuk bakacak değilim. Biz başımızdan gitsin diye everdik, iki tane olup geri gelecek ha? Yok öyle şey! - O zaman yalnız git Tevfik. Ben de gelmiyorum. Ben kızımın çektiğini biliyorum, ne yaşadığını anlıyorum, bugüne kadar hırslarına, zaaflarına kurban ettin yavrumu. Artık izin vermeyeceğim. Göz göre göre yakmayacağım Elmas'ımı. Tevfik bu başkaldırış karşısında duraklamıştı. Bunca yıllık evlilik hayatında hiçbir zaman böyle bir tepki görmemişti karısından. Ne diyeceğini bilemedi ilk önce. Sonra toparlandı: - Bak Şefika, gitmek zorundayız. Bir gün daha ertelersek olmadık işler açılır başımıza. Zor durumdayım anlıyor musun? Uzaklaşmak zorundayım buradan. Elmas'ı falan alamam. Hayrettin'in gittiğimizi bilmemesi lazım. Kadın başınla işime karışıp beni daha da zor duruma sokma!.. Şefika Hanım kocasının bir şeyler döndürdüğünü anlamıştı. Gözlerini kısarak baktı: - Ne yaptın Tevfik Efendi? Söyle ne yaptın? Adam öfkelenmişti. Dişlerinin arasından anlaşılmaz bir şeyler fısıldayarak elini kaldırdı. - Karışma benim işime! Hazırlan haydi, birazdan kamyon gelecek... Şefika Hanım her şeyi göze almışa benziyordu. Bu sefer boyun eğip biricik kızını yakmayacaktı. Bu tavrını kocasının Elmas'ı Haydar'la evlendirmeye kalkıştığı zaman koymadığı için pişmandı. Cesaretle diklendi: - Ben gelmiyorum, nereye gidersen git sen!.. Tevfik gözlerini açtı. Deli gibi bakıyordu karşısındaki kadına: - Ne haliniz varsa görün o zaman!.. Bavulunu alıp fırladı evden. Kuvvetle çarpmıştı kapıyı. Şefika Hanım şaşkındı! Derin bir nefes aldı. Olayın ciddiyetini kavrayamıyor, beş parasız ve yalnız kaldığını fark edemiyordu. Koltuklardan birine çöktü. Bir müddet hiç kıpırdamadan oturdu. Neden sonra mantosunu giyip evden çıktı. Cüzdanında birkaç kuruş parası vardı. Otobüse binip Elmas'ın evine gitti. Genç kadın annesini görünce ağlamaya başlamıştı. Sarıldı kızına. Elmas ağlıyordu: - Anne, bunca zaman gelmeyince korktum. Sen yanımda olunca daha kuvvetli oluyorum. - Geldim kızım. Kayınvaliden yok mu? Elmas yan gözle içeriye baktı: - Daha kalkmadı anne. Uyuyor. Ben Ahmet'i doyurdum. Şefika Hanım mantosunu çıkartıp oturma odasına geçti. Elmas da yanı başına oturmuştu. Kadın başını kaldırdı, yutkundu: - Baban gitti Elmas. Sanırım terk etti bizi!.. > DEVAMI YARIN