"Ben a­dam ol­mam ba­ba!"

A -
A +

Ta­mer o­tel­den ay­rıl­dık­tan son­ra he­men e­ve dön­me­di. U­zun bir sü­re yü­rü­dü. San­ki ha­va­sız kal­mış gi­bi ne­fes al­mak­ta zor­la­nı­yor­du. Şev­val'in ken­di­si­ni son de­re­ce ol­gun bir şe­kil­de kar­şı­la­ma­sı ve ko­nuş­ma­sı et­ki­le­miş­ti Ta­mer'i. A­ma o­nun, bu ol­gun­lu­ğu­nu gö­rün­mez bir du­var i­le sı­nır­la­dı­ğı da son de­re­ce bel­liy­di. Ta­mer o­nun­la yal­nız kal­ma­ya ce­sa­ret e­de­cek du­rum­da his­set­mi­yor­du ken­di­si­ni. Ga­rip bir çe­kin­gen­lik ya­şı­yor­du. E­zik, ça­re­siz, suç­lu ve kor­kak­tı ka­rı­sı­nın kar­şı­sın­da. Bu­ram bu­ram bü­tün hüc­re­le­rin­de his­set­miş­ti bu duy­gu­la­rı. E­ve gel­di­ği za­man ge­ce ya­rı­sı­nı çok­tan geç­miş­ti. U­sul­ca sa­lo­na gir­di ve ka­ran­lık­ta ba­ba­sı­nın o­nu bek­le­di­ği­ni gör­dü. İr­kil­miş­ti: - Da­ha yat­ma­dın mı ba­ba? - Se­ni bek­le­dim oğ­lum. Na­sıl­sın? O­muz­la­rı­nı kal­dır­dı Ta­mer, tam kar­şı­da­ki kol­tu­ğa o­tur­du. - Şev­val'i gör­düm ba­ba! O­te­le git­tik Ha­zal'la... ­Hay­dar Bey ba­şı­nı sal­la­dı: - Ka­pı­dan gir­di­ğin za­man an­la­mış­tım o­nu gör­dü­ğü­nü. - Ba­na ız­dı­rap çek­ti­ri­yor san­ki. Bi­linç­li yap­ma­dı­ğı­nı bi­li­yo­rum; a­ma ne­den­se ken­di­mi ra­hat his­set­mi­yo­rum. ­Son­ra ken­di ken­di­ne söy­len­di: - Yıl­lar­dır ken­di­mi ra­hat his­set­mi­yo­rum as­lın­da... ­Hay­dar Bey ha­fif­çe ök­sür­dü: - Se­nin bir so­rum­lu­lu­ğun var ar­tık Ta­mer, göz ar­dı e­de­me­ye­ce­ğin bir so­rum­lu­luk. Kı­zın... Dün­ya­lar gü­ze­li bir yav­run var. Ben­ce ha­ya­ta bir yer­den baş­la­ma­lı­sın ar­tık. Ne ka­dar geç kal­dın oğ­lum, ne ka­dar za­man yi­tir­din! ­Ta­mer ıs­lak göz­ler­le bak­tı ba­ba­sı­na: - Bi­li­yor mu­sun ba­ba, kor­ku­la­rı­mı hâlâ piş­man­lık­la­rı­mın ar­dın­da sak­la­ma­ya uğ­ra­şı­yo­rum. Ben a­dam ol­mam... ­Hay­dar Bey ye­rin­den kal­kıp o­nun ya­nı­na git­ti. Ba­şı­nı ok­şa­dı tit­re­yen par­mak­la­rıy­la: - Bir yer­den baş­la be oğ­lum, o ka­dar da zor de­ğil... - Kor­ku­yo­rum, yan­lış yap­mak­tan, ba­şa­ra­ma­mak­tan kor­ku­yo­rum. Hiç­bir şey i­çin ça­ba sarf et­me­dim ki ha­ya­tım­da. Her şe­yim bi­ri­le­ri ta­ra­fın­dan hal­le­dil­di. Ne ka­dar hak­lıy­dın ba­ba ba­zı şey­ler­de. O za­man sa­na öf­ke­le­ni­yor­dum. A­ma çok hak­lıy­dın. ­Hay­dar Bey yut­kun­du: - Çok uğ­raş­tım be Ta­mer se­nin­le. Se­ni a­yak­la­rı ye­re ba­san bir a­dam gi­bi ye­tiş­tir­mek i­çin çok uğ­raş­tım oğ­lum... ­Ta­mer du­dak­la­rı­nı ı­sır­dı. Ba­ba­sı­nın göğ­sü­ne yas­la­nıp hıç­kı­rık­lar i­çin­de ağ­la­ma­ya baş­la­dı... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.