"Ben bunlara katlanamam!"

A -
A +

Murat karısının başlarına gelen sıkıntılara gösterdiği tepkiye şaşırmış bir halde sessizce oturuyor, ne yapabileceğini düşünüyordu. Betül umursamaz bir tavırla evden çıkarılmalarına ve Murat'ın işini kaybetmesine sevincini tekrarlıyor, bundan sonraki hayatlarının ne şartlarda ve nasıl düzenleneceğinin bilincinde olmadan anlık isteklerine teslim olmuş bir şekilde memnun görünüyordu. Murat ise düşünceliydi. Bir iş bulması gerektiğine inanıyor, bu badireden ancak çalışıp para kazanarak çıkabileceğini biliyordu. Onu asıl yoran şey sorumluluğunun iki kata çıkması ve bununla birlikte gelen sıkıntıları tek başına aşmaya çalışacak olmasıydı. Karısından en ufak bir destek görememek perişan ediyordu genç adamı. Betül'ün sesiyle daldığı düşüncelerden sıyrıldı: - Biraz dışarı çıkalım Murat, bunaldım ben bu odanın içinde... Murat hayretle baktı karısına: - Betül, işten ayrılırken patronun verdiği birkaç kuruş para var cebimde. Onu da böyle keyif için harcarsak daha sonra ne yaparız? - Amaaan, para mı düşüneceğiz şimdi Murat? Varken yiyelim, gidip dolaşalım biraz. Hem benzin almam lazım, arabanın benzini bitmek üzere. Murat gözlerini kapattı, o anda tek yapacağı sabırdı. - Benim söylediğimi anlamıyorsun galiba Betül, seninle bunları yaşamak için evlenmedik. Betül hırçın bir şekilde bağırdı: - Ben de böyle kös kös oturup hesap yapmak için evlenmedim. Seninle yaşamak, seninle vakit geçirmek, gezmek eğlenmek için evlendim. Ama evlendiğimizden beri şu yaşadıklarımıza bak... Yokluk, sıkıntı, izbe bir ev, huzursuzluk, ben bunlar için gelmedim. Yok, yok, ben bunlara katlanamam. Tamam, yanındayım dedim, ben yardımcı olurum dedim ama böylesine hayır! Murat sakin olmaya gayret ederek cevap verdi: - Bundan sonra daha kötü zamanlar yaşayacağız. Bunu görmemene inanamıyorum Betül. Bütün bunları seninle konuşmuştuk çoğu kez! Genç kadın sinirli bir şekilde başını geriye attı: - Ben de bu yaşadıklarımıza inanmıyorum. Bu kadarını beklemiyordum. Ama bu suç senin. Bu kadar düşkünsen benimle evlenmeye nasıl karar verdin ona hayret ediyorum!.. Murat beyninden vurulmuşa döndü bu sözler üzerine: - Bunları sen mi söylüyorsun Betül? Bütün olabilecekleri sana tek tek anlattım ben, bunlara katlanıp katlanamayacağını sordum sana, aldığım cevap "evet" olmuştu, ne oldu şimdi? Ben bundan sonra sana hangi konuda ne kadar güvenebilirim? Betül ayağa fırlamıştı. Şaşkın ve imalı bir şekilde güldü: - Demek öyle Murat Bey. Hale bak! Şimdi de güvensizlik ha? Evlenip geldiğim dakikadan beri parasızlıktan başka bir şey duymadım ağzından. İlk dakikadan itibaren, ben de buna inanamıyorum... Yok oğlum, ben bu hayata bu şekilde katlanamam. Fedakârlık da bir yere kadar yapılır, bu odaya hapis oldum, hiçbir şeysiz akşama kadar dört duvarın içinde yaşayamam ben. Son sözüm bu!.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.