İhsan Bey arkasına yaslandı: - O zaman mahkemeye çıkıp her ikinizin de bu olaya onay vermesi gerekmektedir. Böylelikle çocuk Ferit Beyin vesayeti altına girer. Bundan sonra çocuk için hiçbir istekte bulunamazsınız. En kanuni ve doğru olan yol budur. Çocuk Ferit Beyin nüfusuna geçer. Yaşar yüzünü ekşitti: - Ya benim çıkarım ne olacak? Ferit Bey atıldı: - Ne istiyorsun? Adını sen koy... Yaşar şaşırmıştı. Omuzlarını kaldırdı: - Ne bileyim beyim, ben hayatımı garantiye alacak bir miktar para istiyorum. Ferit Bey yan gözle avukatına baktı ve devam etti: - Söyle bir rakam o zaman? Yaşar eline geçen bu fırsatı değerlendirmek istiyordu. Yutkundu. Hafifçe bir rakam mırıldandı. Sonra korkuyla baktı Ferit Kozdağlı'nın yüzüne. Ferit Bey ise derin bir nefes aldı ve gülümseyerek yeniden arkasına yaslandı: - Tamam, anlaştık. Çocuğun velayetini verdiğin anda parayı nakit olarak alacaksın. Yaşar heyecanlanmıştı: - Tamam o zaman hemen bitirelim işi. Avukat İhsan Bey çantasını açtı. Bir bloknot çıkarttı: - Ben hemen mahkemeye başvuruyorum o zaman. Uzun sürmez. Tanıdık hâkimler var. Hemen hallederiz bu işi. En fazla on gün sürer. Şimdi sen benimle ofisime gel o zaman. Yapacağın işlemleri söyleyeyim ve halledelim. Ferit Bey masasının çekmecesini açıp bir miktar para çıkarttı: - Bunu da al, işlemler için gerekli olur. Bu, sana vereceğim paranın dışında bir hediyedir... Yalnız mahkemeden önce ben çocuğu görmek istiyorum... Kız idi değil mi? Yaşar başını salladı: - Kız beyim. Ne zaman istersen gösteririm. Ferit Bey ayağa kalktı: - Tamam, o halde yarın İhsan'ın ofisine getir çocuğu. Bugün ofisin nerede olduğunu öğreneceksin. Sabah onda orada ol. Yaşar bu alışverişten son derece memnun bir şekilde ayağa kalktı: - Allah razı olsun beyim. Kendim için değil inanın, çocuğun hayatı kurtuldu sayılır. Ferit elini kaldırıp susturdu adamı: - Tamam, fazla söze hacet yok. Yarın görüşürüz... DEVAMI YARIN