Betül Hanım uçaktan iner inmez bir taksiye atlayarak adresi verdi: - Efes Oteli lütfen... Orada bekleyin beni, girişimi yaptıktan sonra Foça'ya gideceğiz. Şoför aldığı bu yağlı müşteriden memnun, ağzı kulaklarında cevap verdi: - Başüstüne efendim. Hemen gidelim. Betül Hanım arabanın arkasına oturdu. Gözünde iri camlı güneş gözlükleri, başındaki yavruağzı renkli kepi, aynı renk bluzu ve mavi kot pantolonuyla oldukça şık görünüyordu. Taksinin şoförü yol boyunca gevezelik etti. Efes Otelinin önüne geldikleri zaman Betül Hanım çantasını alıp şoföre döndü: - Beni burada bekleyin. Birazdan dönerim. Hızlı adımlarla otele girdi. Rezervasyonu Kamil Bey tarafından yaptırılmıştı. Gereken işlemleri yapıp odasına çıktı. Saçlarını düzeltti, bluzunu değiştirdi, makyajını tazeledi. Fazla oyalanmadan geri indi. Taksi şoförü arabadan inmiş, bekliyordu. Genç kadını görünce hemen arabanın arka kapısını açtı. Az sonra yola koyulmuşlardı bile. Yaklaşık bir buçuk saat süren bir yolculuktan sonra Foça'ya girdiler. Betül Hanım sahilde indi taksiden. Taksimetrenin yazdığı oldukça yüklü ücreti ödedikten sonra ağır adımlarla yürümeye başladı. Gideceği yeri bilmiyordu. Mahmut Beyin dükkanını sorarak bulacaktı. Bir gazete bayiine yaklaştı: - Mahmut Şener Beyin dükkanını arıyorum. Adam, eliyle karşı tarafı işaret etti: - Şu karşıdaki restoranın yanındaki sokaktan girin, sağdan üçüncü dükkan. Hediyelik eşya dükkanı. Betül teşekkür ederek işaret edilen yöne doğru ilerledi. Az sonra Mahmut Beyin dükkanının önündeydi. Derin bir nefes alarak içeriye girdi. Mahmut Bey tezgâhın arkasında oturmuş gazete okuyordu. Bu şık giyimli bayanı görünce iyi bir müşteri geldiğini düşünerek fırladı ayağa: - Hoş geldiniz efendim, nasıl yardımcı olabilirim? Betül etrafına baktı meraklı gözlerle. Eğer buraya turist olarak gelmiş olsaydı ilgisini çekecek pek çok şey vardı raflarda. Sahte bir gülümseme ile Mahmut beye döndü: - Mahmut Bey? Ben Cüneyt'in ablasıyım. Betül... Amerika'dan geldim. Adam gözlerini kıstı, dikkatle baktı onun yüzüne. Sonra telaşla bağırdı: - Aman efendim, şeref verdiniz, büyük bir sürpriz yaptınız. Cüneyt Bey oğlum çok sevinecek. Buyursunlar hanımefendi... Hemen sizi ona götüreyim. Betül elini kaldırdı: - Önce biraz biz konuşalım Mahmut Bey... Oturabilir miyim? Mahmut Bey dudaklarını ısırdı ve hemen bir sandalye kapıp geldi: - Ne demek, size içecek bir şey söyleyeyim o zaman. - Bir neskafe içeyim. Sade olsun lütfen. Biraz sonra neskafe gelmiş, Betül Hanım beklemeden yudumlamaya başlamıştı bile. İlk yudumdan sonra karşısında âdeta hazırolda duran adama döndü: - Mahmut bey, nedir bu işin aslı astarı? Bu evlenme hikâyesini önce sizden dinleyeyim. Babam da ben de şoke olduk. Sanıyorum bu işi siz de detaylarıyla biliyorsunuz... > DEVAMI YARIN